2 Mayıs 2016 Pazartesi

Efendi

Efendi sözü Türkçe’mizde efendi, efendim, efendimiz, efendi hazretleri, paşa efendi, beyefendi, hanımefendi gibi her haliyle efendilik ifade eden, hatta efendi millet deyiminde bütün Türk ulusunun asil unvanı olarak kullanılmıştır.

Sözcüğün aslı, eski Yunanca’da authentes ve Rum telaffuzunda aftendis’dir. Başlangıçta “mutlak hakim” veya ‘bir kölenin ya da bir cariyenin sahibi’ demekti.

Türkçe’de XIII. yüzyıldan beri kullanıldığı görülen efendi kelimesi, bugünkü yazılı kayıtlara göre, önce Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin kızı Melike Hatun için söylenmiş; halk ona efendimizin kızı diyerek saygı ve sevgisini göstermişti. Kelimeyi XV. asırda İstanbul Fatihi Sultan İkinci Mehmed’in kendisi için kullandığını bu hükümdarın Galata ahalisine verdiği Rumca fermanda görmek mümkün.

Efendi, bu yüzyıllarda Türkçe çelebi sözcüğüyle yan yana veya kimi durumlarda onun yerine kullanılmış; daha sonra okuma hayatında yükselerek, ‘ilim ve irfan sahibi olmuşlara’ ısrarla efendi denmiştir. Bu kullanım daha sonra geniş ölçüde yayılmıştır.

Evin efendisi, evin beyi, sahibi demektir; efendi adam, edepli, terbiyeli, iyi insan anlamındadır; sözcük paşa efendi, beyefendi, hanımefendi hitapları ile saygı için kullanılır; geçen yüzyıllarda İstanbul Kadısı’na onun hem kültür seviyesini hem de önemli mevkiini ifade eden bir unvan halinde İstanbul Efendisi denirdi. Bugün hala asil davranışlı terbiyeli ve kendisine hürmet duygusu veren insanlara, örneğin tam bir İstanbul efendisi denilmesi bundandır. Böylelerine geçmiş yüzyıllardaki benzerlerini düşünerek, eski zaman efendisi diyenler de oluyor.

Okullarda öğrenciler öğretmenlerine hoca efendi diye seslenirken, öğretmenler de öğrencilerini efendi diye çağırırlardı. Yakın zamana kadar, öğrencilerin kendilerini çağıranlara “Efendim!” diye seslenmesi ya da bugün insanların kendilerine seslenenlere aynı şekilde, “Efendim!” diye karşılık vermesi, bu saygının söze yansımasının hoş bir göstergesidir.

Bununla birlikte, yukarıda da ‘Türk ulusunun asil unvanı’ olarak kullanılmış bu söz; zamanla “anlam yitimine uğramış” ve kendini bilmez, kimi sonradan görmeler tarafından bir kişiyi küçük göstermek için müstehzi bir ifade ile kullanılmaya başlanmış; pasif saldırganlar tarafından kimi iş ortamlarında “psikolojik terör” veya “duygusal saldırı” için kullanılan sıradan bir mobbing sözü haline dönüşmüştür.


Bu yolla bir kişinin “itibarına” da saldırılmaktadır. Bu tür bir tacize uğrayanların bilinçli bir şekilde karşı çıkmaları halinde, saldırganların tipik bir pasif saldırgan davranışını sergiledikleri görülür ve bu pasif saldırganlar, kötü davranışlarını örtmek için uygun ortamlarda anlayışlı ve samimi davranışlar sergileyerek, bu sözün masumiyetine gizlenirler.

Argo Kullanımı

  Türkçede küfürle karışık sevgi, övgü ifadeleri vardır. Görünüşte çok masum gelen, üzerinde düşününce de derin anlamlar içeren kelimeleri b...