Hıristiyanlık İsa merkezli bir
din olarak bilinmekte ve bu dinin inanç, ibadet ve ahlakî öğretilerinin tamamı
İsa'nın kimlik ve kişiliği etrafında odaklandığı bilinmektedir. Bu çerçevede,
onun hayatı ve söylemleri, Hıristiyanlıktaki tüm inanç, ibadet, tören ve
kutlamaların temelini oluşturmaktadır[1]. Dini çalışma karakteristiği taşımayan bu yazımda, Nasıralı İsa Mesih'i ve Hıristiyan kültürüne ilişkin özel günleri, eğitimini aldığım uzmanlık alanım ve bu alanla ilgili kültürler arası ileşitim bağlamında tanıtmaya çalışacağım. Aynı inancı paylaşmadığım arkadaşlarımdan, bu yazıda ortaya çıkacak eksiklik veya hatalardan dolayı peşinen özür diliyor; takipçilerime de iyi okumalar diliyorum.
Nasıralı İsa Mesih
Türkçede kullanılan İsa adı köken
olarak Arapça olup Kur'an-ı Kerim’de de (عيسي)
İsa veya İsa Mesih olarak geçer. Anadolu'da sözcüğün "Ese" ve
"Esi" biçiminde kullanıldığı da görülür[2].
İsa Peygamberin doğum ve ölüm
tarihlerine ilişkin olarak farklı görüşler öne sürülmektedir. Memleketine
atfen, Nasıralı İsa olarak adlandırılır. Beytüllahim’de bir ahırda doğduğu
doğru olmadığı; buna karşın Nasıra’da doğduğu daha kesin bir bilgi olarak verilir.
Onu yaşadığı dönemde Celile'de (Galiläa)
ve Yahudiye (Judäa) dışında tanıyan olmadı. Bununla birlikte ölüleri dirilten,
Tanrının ilahi buyruğunu ileten Nasıralı İsa, dünya tarihini oldukça etkileyen
bir isim oldu. Ardında yazılı bir kelime bile bırakmamış olmasına karşın,
yüzlerce yıl sonra doğumu, peygamberliği ve ölümü –sözün gelişi yeniden doğuşu-
hakkında ilgili sayısız doküman ortaya çıktı. Kimi araştırmacılar İsa’nın Nasıra
şehrinde yaşayıp yaşamadığı konusunda araştırma yapmaktadır.
Humboldt Üniversitesi teoloji
fakültesinde görevli ilahiyatçı Jens Schröter, yaptığı çalışmalarda değişik
İncil kaynaklarında oldukça ayrıntılı bilgi verildiğini; din dışı kaynaklarda
da örneğin Hıristiyan olmayan Musevi asıllı Flavius Josephus veya Romalı
Tacitus ayrı ayrı yazdıklarını tespit etmiş... Belgelerde, İsa’nın yaşadığına
ilişkin tartışmalı arkeolojik bulgulara rastlanmıyor, bununla birlikte, şüphe
etmeyi gerektirecek bir durum da bulunmuyor. İsa Mesih muhtemelen MÖ 4. yılda dünyaya
gelmiş. İsa’nın suretinin neye benzediği tam olarak bilinmiyor. Konuya ilişkin
anlatılanların efasaneden öte gitmediği söyleniyor.[3]
İsa’nın çocukluğu ile ilgili olarak da pek fazla bir bilgi bulunmamaktadır.
Yalnız, Lukas İncilinde anlatılan 12 yaşındaki çocuk öyküsünün söylenceden öte
gitmediği biliniyor. Bunun yanı sıra kendinde küçük kız kardeşlerinin
olabileceği sadece İncil’de değil, Paulus’un mektuplarında ve Yeni ahitte yer
belirtiliyor. Belli bir eğitim aldığı, okuma yazma bildiği ve muhtemelen
yaşadığı Celile (Galiläa) bölgesinde konuşulan Aramca konuştuğu sanılıyor.
Meslek olarak da ailesinin
yaptığı işi yaptığı düşünülüyor. O dönemdeki Filistin topraklarında kendisi de
Yusuf gibi “tekton” olmuş ve inşaat ustasıydı; kimi geleneksel Hıristiyan
kaynaklarında belirtildiği gibi marangoz değildi. Orta sınıf bir aileye
mensuptu.
Romalıların elinde bulunan
Yahudiye'de Romalılardan Tiberius döneminde otuz yaşlarına doğru peygamberliğini
bildirdi. Yahudileri önce Celile'de sonra Kudüs'te hak dine davet etti.
Memleketi Celile'de Genaseret gölü kıyısında ilk vaaz ve tebliğlerini bildiren
Hz. isa daha sonra Kudüs'e gitti. Yahudiler Hz. İsa’yı, dönemin Romalı Kudüs
valisi Pontus Pilatus'a şikayet ettiler[4].
Görüşleri, tebliğ hareketi Romalıların türlü yasak ve baskıları nedeniyle
yayılma fırsatı bulamadı.
30 yaşında Kudüslü din adamları
ve Yahudi ileri gelenleri ile ters düştü. Tutuklandı ve yargılandı. Başrahip
Kaiphas tarafından ölüm cezasına çarptırıldı. İsa, Romalı işgalcilerden
korunmak için Pontius Pilatus’a götürüldüyse de sonuç değişmedi. Pilatus, onu
suçsuz buldu ve serbest bırakılmasını denediyse de Musevi din adamları onun
halkın selameti için öldürülmesi gerektiğinde ısrar ettiler. Romalı
yöneticilerin gazabına uğramaktansa, İsa’nın feda edilmesini tercih ettiler.
Romalı askerler, İsa peygamberi
çapraz haça bağlı olarak infaz yerine getirdiler; elbiselerini soydular ve
orada infaz ettiler. Markus, Matthäus ve Lukas’a göre haça çivilendiği
konusunda bir bilgi yer almıyor. Sadece Johannes çivi yaralarından söz eder ki
bu bilgi eski ahitte yer almaktadır. İsa Mesih’in el ve ayaklarından bağlandığı,
muhtemelen cellatların Romalıların o dönem uyguladığı infaz şekli uyarınca haça
sabitlendiği söylenebilir. Günümüzde Kudüs’e hac için gidenler tarafından
ifazın gerçekleştirildiğine inanılan “Via Dolorosa”’ ziyaret ediliyor.
Wuppertal Üniversitesi öğretim üyelerinden Dieter Vieweger, infazın aslında
daha farklı olduğunu, İsa’nın yerine yanlışlıkla Antonia tutuklanıp infaz
edilmiş olabileceğini anlatır. Konu, Kur'an-i Kerîm'de ise şöyle anlatılmaktadır: "Halbuki
onlar İsa'yı öldürmediler ve asmadılar. Fakat kendilerine bir benzetme
yapıldı" (Nisa, 4/156).
Aralık ayı, Hıristiyan âlemi için önemli bir ay olarak dikkati çekiyor.
Bu ay içinde Nikola Günü (6 Aralık), Meryem Ana Günü (8 Aralık), Advent dönemi
(2., 3. ve 4. Pazar), Noel Gecesi (24 Aralık), İsa’nın doğum günü ve Noel
Bayramı’nın birinci günü (25 Aralık), Stefan Günü (Noel bayramının 2. Günü) ve
sosyal bir aksiyon veya halk gecesi olan yılbaşı gecesi (31 Aralık Silvester)
kutlanır. Aşağıda konuyla ilgili olarak derlenen notlar yer almaktadır.
Noel Bayramı ve 24 Aralık
ilişkisi
Bir Katolik ansiklopedisi şunu kabul ediyor: “Mesih’in doğum tarihi
bilinmiyor. Bu konuda İnciller ay ve gün belirtmiyor. . . . .
H. Usener tarafından ileri sürülen . . . . ve günümüzde
çoğu bilgin tarafından kabul edilen varsayıma göre, Mesih’in doğumuna kış
gündönümünün tarihi (Jülyen takviminde 25 Aralık, Mısır takviminde 6 Ocak)
verilmiştir; çünkü o gün güneş kuzey yarıküre göğüne doğru kaymaya başladığından,
Mitra’ya tapınan putperestler, yenilmez güneşin doğum gününü (dies natalis
Solis Invicti) kutlarlardı. Aurelianus 25 Aralık 274’te, güneş tanrısını
imparatorluğun başlıca koruyucusu olarak ilan etti ve ona Campus Martius’ta bir
tapınak adadı. Noel, güneş tapınmasının Roma’da çok güçlü olduğu bir
zamanda şekillenmeye başladı” (The New Catholic Encylopedia, 1967,
Cilt III, s. 656)[5].
Noel bayramı üç gün devam eder. 24 Aralık, “Kutsal Akşam”, İsa
Peygamberin doğum tarihi olan birinci Noel günü (25.12.) ve ikinci Noel günü
(26.12.). 24 Aralık akşamı Hristiyan Alman aileler birbirlerine karşılıklı
olarak hediye sunarlar. Hediye dağıtılması esnasında Noel ağacının mumları
yakılır. Noel şarkıları söylenir. Çocuklara hediyelerin Noel Baba
(Weihnachtsmann) veya İsa Peygamberi çocuk olarak gösteren tasvirler
(Christkind) tarafından getirildiği anlatılır. Bazı aileler hediyeleri
dağıtması için Noel Baba kostümlü bir öğrenci tutarlar. Birinci ve ikinci tatil
günlerinde çoğu insanlar bayram ayinlerine katılırlar. 25 ve 26 Aralık dini
tatil günleridir. Bugün popüler Noel Baba imajı, karikatürist Thomas Nast'ın 1863 yılında Harper's Weekly dergisinde yayınlanan çizimine dayanır.
Noel ağacı
Bizde yılbaşı öncesi süslenen Noel ağacı, dünyada ciddi bir ticaret aracı
olmuş durumda. Almanya Federal Cumhuriyeti’nde 2006 yılında 28 Milyon Noel
ağacı için 616 Milyon Avro tutarında harcama yapılmış. Bu ağaç başına 22.00
Avro harcama anlamına geliyormuş[6]. Bu
ağaçların yetiştirilmesi için 40.000 hektar alan gerekiyormuş. Bazı ülkeler
için ciddi bir ihracat kalemini oluşturuyor. Kimi ülkelerde doğal ağaç yerine
yapay, sentetik veya metal malzeme kullanılıyor.
Günümüzde cam, seramik gibi küreler ve Nikolaus figürü ile süslenen Noel
ağacının tepesine bir yıldız, melek vb koyulur.
Noel ağacının tarihi, değişik kültürlerde farklı şekillerde açıklanmaktadır. Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ,
Noel ağacı süsleme geleneğinin Türklerin tek tanrılı dine geçmelerinden önce Orta Asya'da kutladıkları "yeniden doğuş" bayramından kaldığını, burada yetişen Akçam süsleme geleneğinin Batıya geçtiğini ve bu inancın günümüzdeki izlerinin "hayat ağacı" olarak görüldüğünü belirtir. Kimi yorumcular bu geleneğin Sümerlere kadar geri götürülebileceğini söyler.
Eski Romalıların evlerini güney bölgelerde defne ağacı, kuzeyde ise çam ağacı ile süslediği söylenir. Bundan amaç, kötü ruhların evden uzak tutulması olmasının yanı sıra, yeşil rengin umudun sembolü olması ve ilkbaharın yeniden gelmesi için davetiye olarak değerlendirilebilir. Ortaçağda ise düzenlenen eğlencelerde ise ağaçların tamamen süslendiği görülür. Kiliseler cenneti sembolize eden süslemeler yapar. Âdem ile Havva’nın cennetten kovulmasına neden olan yasak elmanın bilgi ağacının meyvesi olduğu ve insanlığın tanrının inayetiyle bu günahtan arınmasının anısına yapılan elma figürlü süslemeler, bu durumu hatırlatır. 19. Yüzyılda Kuzey Almanya’da zamanla elma figürünün yanı sıra Âdem ile Havva figürü, ahşaptan yontulan yılan veya değişik formlarda pişirilen kurabiyeler kullanılmaya başlandı. Bununla ilgili ilk yazılı belgeler 1419 yılına dayanmaktadır[7]. Zamanla 18. Yüzyılın ilk yarısından itibaren Almanca konuşulan coğrafyaya yayılmaya başlanan bu adet, 19. Yüzyıldan itibaren daha popüler olarak kullanılmaya başlanmış. Örneğin 1814 yılında Musevi asıllı Berlinli bir iş kadını Viyana’nın ilk Noel Ağacını süslemiş. Bu gelenek kraliyet ailesince benimsenmiş. Çevreye gösterilen duyarlılık nedeniyle 1815 yılında yasaklansa da adet devam etmiş.
Noel ağacının tarihi, değişik kültürlerde farklı şekillerde açıklanmaktadır. Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ,
Eski Romalıların evlerini güney bölgelerde defne ağacı, kuzeyde ise çam ağacı ile süslediği söylenir. Bundan amaç, kötü ruhların evden uzak tutulması olmasının yanı sıra, yeşil rengin umudun sembolü olması ve ilkbaharın yeniden gelmesi için davetiye olarak değerlendirilebilir. Ortaçağda ise düzenlenen eğlencelerde ise ağaçların tamamen süslendiği görülür. Kiliseler cenneti sembolize eden süslemeler yapar. Âdem ile Havva’nın cennetten kovulmasına neden olan yasak elmanın bilgi ağacının meyvesi olduğu ve insanlığın tanrının inayetiyle bu günahtan arınmasının anısına yapılan elma figürlü süslemeler, bu durumu hatırlatır. 19. Yüzyılda Kuzey Almanya’da zamanla elma figürünün yanı sıra Âdem ile Havva figürü, ahşaptan yontulan yılan veya değişik formlarda pişirilen kurabiyeler kullanılmaya başlandı. Bununla ilgili ilk yazılı belgeler 1419 yılına dayanmaktadır[7]. Zamanla 18. Yüzyılın ilk yarısından itibaren Almanca konuşulan coğrafyaya yayılmaya başlanan bu adet, 19. Yüzyıldan itibaren daha popüler olarak kullanılmaya başlanmış. Örneğin 1814 yılında Musevi asıllı Berlinli bir iş kadını Viyana’nın ilk Noel Ağacını süslemiş. Bu gelenek kraliyet ailesince benimsenmiş. Çevreye gösterilen duyarlılık nedeniyle 1815 yılında yasaklansa da adet devam etmiş.
1832 yılında Harvard üniversitesi hocalarından Alman kökenli Prof. Karl
Follen’in evinde Noel ağacı süslemesiyle birlikte yeni İngiltere’ye de geçmiş.
Londra’da ise 1840 yılında Kraliçe Viktoria döneminde ilk Noel ağacı süslemesi
yapılmış. Yaklaşık yirmi yıl sonra Paris’te 35.000 ağaç süslenmiş. Kuzey
Amerika’da yaşayan Alman göçmenler tarafından da ilk kez 1833 yılında Illinois
şehrinde süslenmiş.
Vatikan ise St. Peter Meydanına ilk defa 1982 yılında Noel ağacı koymuş.
Geleneksel olarak Noel öncesi oluşturulan ağaç, Protestanlar tarafından 6
Ocaktan itibaren kaldırılırken, Katolikler 2 Şubata kadar muhafaza ediyor.
Bunların her bir ayin için özel anlamlar bulunmaktadır. Bu “Noel kutlamasının
kaynağı ne Tanrı’dır ne de Yeni Ahit’tir. Mesih’in doğum günü Yeni Ahit’ten ya
da başka herhangi bir kaynaktan kesin olarak öğrenilemez”[8]
Noel Bayramı Öncesi Adetleri
Fener Alayı ve Martin Günü, bölgelere göre değişik olmak üzere “Martin
Günü” 10 veya 11 Kasımda kutlanır. Küçük çocuklar akşamın erken saatlerinde
sokakta ellerindeki fenerlerle yürüyüşe çıkarlar, şarkılar söylerler ve
kendilerine hediye verilmesi umudunu taşırlar. “Martin von Tours” efsanesine
göre Martin genç bir askerken paltosunu soğuktan titreyen bir dilenciyle
paylaşmış. Martin ateşinin yakılmasıyla bir anlamda yaz mevsimi “yok edilip”
gelecek ilkbahara yer açılır.
Noel’e Hazırlık Dönemi, Noel bayramından önceki dört hafta, Noel’e
hazırlık “Advent” dönemi olarak adlandırılır. Latince ‘Adventus’ kelimesi geliş
anlamına gelir ve bundan İsa’nın ilk Noel günü beklenen doğumu kastedilir.
Ailelerin birçoğu dört mumdan oluşan bir Advent çelengi hazırlar. Her hafta
pazar günü bir mum yakılır. Advent zamanında Noel bayramıyla ilgili kurabiye ve
pastalar hazırlanır ve evin içi Noel bayramına ait dekorasyonla süslenir.
Çocuklar için 24 günden oluşan ve her gün bir kapısı açılan Advent takvimi
hazırlanır veya satın alınır. 1 ile 24 Aralık günleri arası çocuklar için bu
takvimde çeşitli sürprizler vardır.
Noel Baba Günü, 6 Aralık Nikola günüdür. Çocuklara bugün
çikolata, şeker ve diğer hediyeler verilerek sürpriz yapılır. Çocuklar 6 Aralık
akşamı ayakkabılarını odalarının önüne bırakırlar. Veliler de bu ayakkabıların
içine küçük hediyeler koyar. Pastaneler bu Nikola günü için özel pasta ve
kurabiyeler yapıp satarlar. Bir efsaneye göre, Aziz Nikola öldürülmüş üç
öğrenciyi tekrar hayata kavuşturur ve bundan dolayı öğrencilerin koruyucusu
olarak anılır.
Perhiz ve Dua Günü, Perhiz
ve dua günü kilise yılının son Pazar gününden önceki Çarşamba gününe denk
gelir. Protestan kilisesine ait bu perhiz ve dua günü ayini Türklerle yapılan savaşlardan dolayı
Strassburg’da 1532 yılında başlatıldı ve o yıldan bu yana kutlanmaya devam
ediliyor. Bu gün sadece Saksonya eyaletinde resmi tatil günüdür[9].
Yılbaşı kutlamaları ve Epifani
Bayramı
AnaBritannica’da
“yılbaşı” başlığı altında verilen tanım şu şekilde: “Yeni yıla girişi kutlamak
amacıyla düzenlenen yaygın dinsel, toplumsal ve kültürel törenlerin ortak adı.
Kökeni çok eskilere dayanan ve dünyanın hemen her yerinde kutlanan yılbaşı,
genellikle nefis köreltme, arınma, canlanma ve yenilenmeyi temsil eden
törenleri kapsar. . . . . Bilinen ilk yılbaşı kutlamaları
Babil’de bahar ılımına (mart ortası), Asur’da ise güz ılımına (eylül ortası) en
yakın yeni ayda yapılırdı (İÖ y. 2000). Roma’da Cumhuriyet döneminde 1 Mart’ta
başlatılan yeni yıl İÖ 153’ten sonra resmi olarak 1 Ocak’a alındı; bu uygulama
Jülyen takviminde de (İÖ 46) sürdürüldü” (2000, Cilt 22, s. 405). Hıristiyanlık
ilk üç yüz yıllık döneminde Noel veya yılbaşı kutlamaları diye bir gelenek
yoktu. Bununla birlikte, İsa'nın doğumuyla ilişkili kutlama, anma etkinliği
bazı Doğu Kiliselerinin, İsa'nın kurtarıcılık göreviyle ortaya çıkışının, yani
zuhurunun göstergesi olarak Yahya Peygamber tarafından vaftiz edilmesi anısına kutladıkları
6 Ocak'taki Epifani Bayramı vardır[10]. Bu
dini bayram 6 Ocak günü Bavyera, Baden-Württenberg ve Saksonya-Anhalt
eyaletlerinde kutlanır. Epifani yortusu (Epifani = Görünme) ile İsa’nın doğumu
ve vaftizi kutlanır.
Halk arasındaki geleneğe göre bu gün ev takdisi yapılır. Kral kostümleriyle dolaşan üç çocuk, ev kapılarının üzerine C + M + B harflerini yazarlar. Bu harfler “Christus mansionem benedicat” sözcüklerinin baş harfleridir ve “İsa bu evi takdis et” anlamına gelir.
Halk arasındaki geleneğe göre bu gün ev takdisi yapılır. Kral kostümleriyle dolaşan üç çocuk, ev kapılarının üzerine C + M + B harflerini yazarlar. Bu harfler “Christus mansionem benedicat” sözcüklerinin baş harfleridir ve “İsa bu evi takdis et” anlamına gelir.
320
yılından önce Cermen kültüründe mevcut olan yılbaşında hediye verilmesi,
İskandinav Mitolojisi'ndeki tanrı Odin'e dayanır. Odin'in uçan atı Sleipnir
için çocuklar patiklerinin içine havuç ve şeker koyup duvara (ya da kapıya)
asarlar. Odin de bu iyiliği karşılığında çocuklara hediyeler, tatlılar, ve
şekerlemeler verir.
İsa’nın takipçileri kutlamalar
nasıl yapıyor?
Yeni yıl kutlamalarıyla bağlantılı tarih ve âdetler ülkeden ülkeye
farklılık gösterir. Birçok yerde çılgın eğlenceler ve alkol tüketimi bu
kutlamaların bir parçasıdır. Ancak, Romalılar 13:1 ayeti şu
öğüdü verir: “Çılgın eğlenceler, içki âlemleri, yasak cinsel
ilişkiler, edepsiz davranışlar, çekişme ve kıskançlık içinde olmayıp,
gündüz vaktinde olduğu gibi temiz bir yaşam sürelim” (Ayrıca Galatyalılar
5:19-21; 1. Petrus 4:3, 4’e bakın).
Diğer Bayramlar
Paskalya bayramı Hristiyanlığın en önemli ve kilise yılının
temel bayramıdır. Kilisenin bu en eski bayramı Hazreti İsa’nın ölümü (çarmıha
geriliş) ve yeniden dirilişi (=Paskalya Pazarı) anısına yapılır. Çarmıha
geriliş ve yeniden diriliş Hristiyanlığın temel inançlarıdır. Ölüm bir son
olarak değil bir kurtuluş olarak hatırlanır. Paskalya her yıl ilkbahar
dolunayından sonraki ilk Pazar günüdür. Paskalya’dan önceki Cuma günü
(Karfreitag) ve Paskalya Pazartesi’si (Ostermontag) resmi dini bayram
günleridir.
Paskalyadan sonraki 40. gün İsa Peygamberin urcu anlamına gelen dini
“Christi Himmelfahrt” bayramıdır. Bu bayramın içeriği İsa’nın babaya (Allah’a)
ulaşmasıdır. Himmelfahrt bayramı Pantkot yortusundan dokuz gün önceki Perşembe
gününe rastlar.
Pankot yortusu ise Pazar (Pfingstsonntag) ve Pazartesi (Pfingstmontag)
günlerinden oluşur ve Paskalya bayramından sonraki 50. güne rastlar. İsa
Peygamberin müritlerine kutsal ruhun pantkot yortusunda malum olması,
Hristiyanlaştırma hareketinin başlangıcı sayılır. Pantkot yortusu bu nedenle
kilisenin doğuşu olarak da adlandırılır. Pazartesi dini tatil günüdür.
Katoliklerin esas yortu töreni olan Fronleichnam, Pantkot
yortusundan sonraki ikinci Perşembe günü kutlanır. Almanca “Fronleichnam”,
kelimesi “fron” (Tanrı) ve “leichnam” (vücut) kelimelerinden oluşur ve
Evharistiya unsurlarını anımsatır. Bu bayram Baden-Württemberg, Bavyera,
Hessen, Kuzey Ren Vestfalya, Rheinland- Pfalz, Saarland, Saksonya ve Thüringen
eyaletlerinde dini tatil günüdür.
Meryem Ana günü, İsa peygamberin anası olduğundan dolayı
Meryem ananın Allah katına ruh ve vücuduyla kabul edilmesine “Maria
Himmelfahrt” denir. Bu gün sadece Bavyera ve Saarland eyaletlerinde 15
Ağustos’ta bayram günü olarak kutlanır.
Protestanlık ilanı yortusu ise
Protestan mezhepli Hristiyanlar
için 31 Ekim “Reformationstag” günü tüm dünyada kutlanan önemli bir tarihtir.
Bu gün Almanya’nın Brandenburg, Mecklenburg-Vorpommern, Saksonya,
Saksonya-Anhalt ve Thüringen eyaletlerinde resmi bayram günüdür. Reformu
amaçlayan kilise hareketi 16. yüzyılda Martin Luther tarafından başlatılmış ve
Protestan kilisesi isimli bir mezhebin ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Azizler yortusu, 1 Kasım günü kahramanlar ve ölenlerin
anılarıyla birlikte kutlanır. Bugün mezarlıklar ziyaret edilir ve mezarlar
çiçek ve mumlarla süslenir. Katolik kilisesine ait mezarlıklarda mum yakılır.
Mum ışıkları ölenleri aydınlatan ebedi ışığı sembolize eder. Bu bayram
Baden-Württemberg, Bavyera, Kuzey Ren-Vestfalya, Rheinland- Pfalz ve Saarland eyaletlerinde
dini tatil günüdür.
Fasching ve karnaval eğlencelerine
gelince, Katoliklerin yaşadıkları
bölgelerde Şubat ayı içinde karnaval (Ren bölgesini kapsayan eyaletlerde),
“Fastnach” veya beşinci mevsim olarak anılan “Fasching” adındaki şenlikler düzenlenir.
“Rosenmontag” denilen gün karnaval şenliklerinin doruğunu oluşturur ve o gün
caddelerde kostümlü yürüyüşler yapılır. Fasching ve karnaval yürüyüşlerinin
yapıldığı en tanınmış kentler Mainz, Köln ve Rottweil’dir. Diğer Güney Almanya
kentlerinde de karnaval yürüyüşleri yapılır. Karnavalın en “hızlı günleri”, Weiberfastnacht‘ denilen perşembe günü başlar
ve yedi gün sonra, “Aschermittwoch” denilen çarşamba günü sona erer. Birçok
kişi bu şenlikler süresince ilginç kostümler giyer, maske takar veya geleneksel
kıyafetlerle dolaşırlar. Bu karnaval geleneği kış mevsiminin kovulması âdetine
dayanır. Hristiyanlar için çarşamba günü (Aschermittwoch) oruç zamanı başlar[11].
Bitirirken
Bir öğrencim sosyal medyada paylaştığı mesajında, "Bir Hıristiyan arkadaşım altı kişiyle bir danaya girip kurban kesmediği sürece, ben de çam ağacı süslemeyeceğim arkadaş!" diyordu. Dünyanın neresinde olursa olsun, gelenekler ister egemen kültürlerin dayatması isterse medya ve pazarlama stratejilerinin gelişmesi ile kültürler arası etkileşimin de yardımıyla, öznel değerini yitirip zamanla insanlığın ortak mirasına dönüşüyor. Sonuçta, kimin hangi kültürel ögeyi kimden, nerede ve ne zaman aldığını tartışmak yerine, olayları ve olguları olduğu gibi görüp, zamanın akışına bırakmalı; değiştirmeye çalışmadan yaşa ve yaşat ilkesiyle birbirimizi hoş görmeliyiz; yani, Vivi e lascia vivere.
Yeni yıla girmenin getirdiği sevinç ve coşkunun yüreğinizden eksilmemesi dileğiyle.
Yeni yıla girmenin getirdiği sevinç ve coşkunun yüreğinizden eksilmemesi dileğiyle.
[1] Bkz.
Mehmet Katar. Hıristiyanlıkta Hz. İsa'nın Doğumu İle İlgili Kutlamalar Ne zaman
Ortaya Çıkmıştır? http://www.sonpeygamber.info/hiristiyanlikta-hz-isa-nin-dogumu-ile-ilgili-kutlamalar-ne-zaman-ortaya-cikmistir
(27.12.2013).
[2] İsa.
Vikipedi, özgür ansiklopedi. http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0sa
(27.12.2013).
[3] Bu özet
bilgi şu kaynaktan derlenmiştir: Harald Wiederschein. Forscher wissen, wer Jesus von Nazareth wirklich
war. FOCUS-Online.
25.12.2013, 09:24.
http://www.focus.de/wissen/mensch/religion/tid-28490/auf-den-spuren-des-heilands-wanderprediger-religionsstifter-messias-wer-jesus-wirklich-war_aid_876442.html
(27.12.2013).
[4] Hz. İsa
(as). http://www.enfal.de/ecdad36.htm (27.12.2013).
[5] Ibid.
[6] Deutschlandfunk:
Tag für Tag; Sendung vom 12. Dezember 2006.
[7] Jochen
Müssig: Weihnachtstradition weltweit – Durch Baum und Zeit; Artikel
in der Süddeutschen Zeitung vom 20. Dezember 2006. http://de.wikipedia.org/wiki/Weihnachtsbaum
(27.12.2013).
[8]
Watchower Online KÜTÜPHANE. Bayram ve Kutlamalar. http://wol.jw.org/tr/wol/d/r22/lp-tk/1101989235
(27.12.2013).
[9] Bkz.
Dirk Benkert. Adetler ve resmi bayramlar. Almanya
için bir el kitabı. http://www.dirkbenkert.com/HfD/html/book/tu/002_006_print.html
(27.12.2013).
[10]
M. Katar 2000’den aktarıldığına göre (İslâmiyât III (2000), sayı 4), Grekçe
bir kelime olan Epifani “görünüş”, “tezahür” manalarına gelmekte ve Kiliseler
arasındakı farklı algılama biçimlerine rağmen genel manada kurtarıcı İsa´nın
zuhurunu ve görülmesini irade etmektedir. Bu bayram III. yüzyılda, önce Doğu
Kilisesi´nde, İsa´nın vaftiz oluşunu
kutlamak amacıyla başlatılmış ardından da IV. yüzyılda Bati Kilisesi´ne
geçmiştir. Ancak Batı Kilisesi bu bayramı, Doğu´daki muhtevasından oldukça
farklı bir biçimde. İsa´nın vaftiz oluşu anısına değil de, doğulu üç müneccim
bebek İsa´yı ziyareti anısına kutlamayı benimsemiştir. (Bkz. The Concise Oxford
Dictionary of the Christian Church, edited by Elizabeth A. Livingston G. Britian 1990, s.175, ayrıca bkz. Chadwick.
s. 24)
[11] Bkz.
Benkert, ebda.