28 Mart 2011 Pazartesi

İlişkilerde hesabi değil hasbi olmak

Yazılarımı takip edenler bir süredir neden yazmadığımı merak ediyor, soruyorlar. Aslında yazılacak konu çok, yazacak vakit sınırlı...

Bilinmeli ki düşünen insanın en büyük silahı akıldır. Küfür, kibir, aşırı tavır, insana yakışmaz. Kimseyi yargılamadan, ötekileştirmeden, öteki olarak görüleni kendine benzetmeye uğraşmadan, insanı olduğu gibi kabul etmek gerekir. Dünyada, hiçbir insan dört dörtlük olamaz. Bu nedenledir ki kul hatasız olmaz.

Mütevazılık, olgunluk, ağırbaşlılık, saygınlık, hoşgörü insanlığın en güzel halleridir... Hiddet ve şiddet, insanın gönlünden gözüne, gözünden kalbine perde çeker. Yaşı belli, başı belli, işi belli seviyesi de belli olan bir konumda, fazla yükseklerden uçmanın kimseye hayrı olmaz. Toplumca takdir edilen olumlu ve güzel davranışları yaşama geçirmenin insanı yücelttiği göz ardı edilmemelidir.  Sıradan, sakil ve manasız tavırları bir yana bırakmak gerekir. İnsan bir işin aslını, özünü bilmeden, öğrenmeden, hakkı hakikati araştırmadan her duyduğuna inanmamalıdır. İnsan olarak, varlığımızı sürdürebilmemiz için her türlü insana ihtiyacımız olduğu unutulmamalıdır. Yapılan hatalar, ya iş bilmezlikten veya bilerek, kasten yapılan yanlışlıklardan kaynaklanır, ki yanlış yapanlar her daim hüsrana uğramışlar, işini bilenler ise aldanmamışlardır. Kasıt dışı hata yapanlara hatalarını göstermek de bir erdemdir. Bilerek ve inadına, gayrı yasal yollara sapmak; şahsi menfaatler uğruna, insanları, yıpratmak doğru bir davranış değildir.

İnsani ilişkilerde hesabi değil hasbi olunması gerekir. Şüphesiz, insanların en cömerdi istemeden veren; en asili de intikama gücü yeterken bağışlayandır... Hakk’dan her işin hayırlısını dileyelim, hayırlısını isteyelim.




Argo Kullanımı

  Türkçede küfürle karışık sevgi, övgü ifadeleri vardır. Görünüşte çok masum gelen, üzerinde düşününce de derin anlamlar içeren kelimeleri b...