19 Şubat 2018 Pazartesi

Yalnız taş duvar olmaz

Uzun süredir yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız ve soydaşlarımızın eğitimle ilgili sıkıntılarının üstesinden gelmek için el birliği ile çalışması, farlılıkları zenginlik olarak görüp ve bu durumu fırsata dönüştürmesi gerektiğini yazıyor, söylüyorum. Bu yazılarımda, birimiz zeybek oynarken diğerimiz seyretmeyecek, el ele verip birlikte halay çekeceğiz derken, işbirliği yapmanın önemine değiniyorum.

Karşımıza çıkan sorunları öncelik sırasına göre sınıflandırıp, gerekli gereksiz tartışmalar ile vakit geçirmek yerine planlı bir şekilde çalışıp, elde ettiğimiz başarıların altını kalın çizgiler ile çizerek; başarıyı takdir ederken, başarılı olan kardeşlerimizi ödüllendirip; onların yetişen genç kuşaklar tarafından örnek alınmalarını sağlayalım. Zamana yayacağımız planlı ve sabırlı çalışmalarla bazen yerel yöneticilerin, bazen sivil toplum kuruluşlarının desteğini almaya gayret edecek, süreç içinde üstesinden gelinmesi zor görünen sorunların çözüldüğünü göreceğiz.

Ava gelmez kuş olmaz, başa gelmez iş olmaz
Hayatın her alanında bir değişim ve dönüşüme tanıklık ediyoruz. Bu değişim ve gelişimi olumluya çevirdiğimiz zaman birey ve toplum olarak kazanan biz oluruz. Geleceğimizin garantisi olan çocuklarımızın devam ettiği okullardan uygun vasıflar kazanarak mezun olmaları, bir yandan Almancayı öğrenirken öbür yandan köken dillerini unutmamaları için gayret gösterecek, gerekli tedbirleri alıp hayata geçireceğiz. Çocuklarımızın özellikle üst eğitim basamaklarında başarılı olmasını istiyorsak, onları Almancayı iyi öğrenmeye teşvik ederken, köken dillerini, yani Türkçeyi, en iyi şekilde öğrenmeleri için de ortamlar oluşturmaya, mevcut ortamları desteklemeye gayret edeceğiz.  Yer yer istenen düzeyde olmayan eğitim altyapısının iyileştirilmesi için bütün paydaşlarımızla, öğretmenlerimizle, velilerimizle, okul yöneticilerimle ve çocuklarımızla birlikte hareket edeceğiz. Atalar sözünü unutmayın, “ava gelmez kuş olmaz, başa gelmez iş olmaz”. Birimiz diğerini ötekileştirmeden, popüler olmaya çalışmadan, ortak amaçlar doğrultusunda el ele vererek çalışacak; bir olmanın, zorlukları birlikte hareket ederek aşmanın mutluluğunu yaşayacağız.

Tek kanatlı kuş uçmaz
Çocuklarının istikbali için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan velilerimizin, gelecek kuşakları yetiştirmek için türlü sıkıntılara göğüs geren anadili/köken dili öğretmenlerimizin çabalarını da samimiyetle desteklemeye devam edeceklerine inanıyorum. Bu işbirliği ortamı oluşturulduğunda, eğitimciler de kendi eksiklerini gidermeye gayret edecek, engelleri birlikte müzakere ederek aşmaya çalışacak, velilerimizi, çocuklarımızı eğitim konusunda bilinçlendirip, motive ederek, bilgilendirerek okul-aile-öğretmen bağını daha da güçlendirmeye çalışacaklar. Unutmayın ki yalnız taş duvar olmaz, tek kanatla kuş uçmaz. Öğretmenin de çocuğunda velinin de desteğe ihtiyacı var.

Baş başa vermeyince taş yerinden kalkmaz
Avrupa Türk toplumunun bireylerinin yaşadıkları ülkelerde toplumun orta sınıfının bir parçası olma konusunda önemli yol kat ettiğini ve eğitim yoluyla sınıf atlamaya başladığını keyif ve mutlulukla izliyorum. Değişim ve dönüşümün yaşandığı bu süreçte gençlerimizin nitelikli eğitim alıp, çalışma hayatına atıldığında da çalışma alanlarının önemli ve vazgeçilmez birer aktörleri olması için gerekli tedbirleri bugünden almak, el birliği ile çalışmak zorundayız.

Bugün uyum tartışmaları ile vakit kaybetmeyelim. Uyum tartışmaları geçmişte kaldı, artık kendimizi içinde yaşadığımız toplumun eşit haklara sahip bireyleri olarak kabul ettirmek için sosyal hayatın içinde aktif bir şekilde yer alıp, bütün paydaşlarla birlikte çalışma zamanı. Bu da her alanda ve her kademede nitelikli eğitim yoluyla sınıf atlayarak gerçekleşecek.

Birden fazla dile ve kültüre hâkim, bilimsel düşünceyi yaşam biçimine dönüştüren gençlerin çalışma hayatında seçkin ve aranan profesyoneller olması için önlerine somut ve ulaşılabilir hedefler koyacak, bu hedeflere ulaşabilmeleri için onları destekleyecek, sahip oldukları birikimi çalışma hayatında avantaja dönüştürmelerinin yollarını yine yerli yabancı ayrımı yapmadan birlikte araştıracağız. Hayata bu bilinçle hazırlanacak gençler, sadece Avrupa Türk toplumunun değil, hangi ülkede yaşarlarsa yaşasınlar, yaşadıkları ülkeler için de önemli bir kazanım ve değer olacak; yaşadıkları çevreye olumlu bir katma değer sağlayacaktır.

Gelecek günlerin her birinize sağlıklı, mutlu ve başarılı olmanın hazzını tattırmasını; ülkemiz milletimiz için de hayırlara vesile olmasını dilerim.

Not: Bu yazı Avusturya'da aylık yayımlanan Europa Journal 'Haber Avrupa' Gazetesinin Şubat 2018 sayısında yer almıştır. Özgün metne, http://europa-journal.net/images/kolumnen/februar2018/cakir022018.jpg (19.02.2018) adresinden ulaşılabilir.

Argo Kullanımı

  Türkçede küfürle karışık sevgi, övgü ifadeleri vardır. Görünüşte çok masum gelen, üzerinde düşününce de derin anlamlar içeren kelimeleri b...