Uzun süredir yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız ve
soydaşlarımızın eğitimle ilgili sıkıntılarının üstesinden gelmek için el
birliği ile çalışması, farlılıkları zenginlik olarak görüp ve bu durumu fırsata
dönüştürmesi gerektiğini yazıyor, söylüyorum. Bu yazılarımda, birimiz zeybek
oynarken diğerimiz seyretmeyecek, el ele verip birlikte halay çekeceğiz derken,
işbirliği yapmanın önemine değiniyorum.
Karşımıza çıkan sorunları öncelik sırasına göre sınıflandırıp,
gerekli gereksiz tartışmalar ile vakit geçirmek yerine planlı bir şekilde
çalışıp, elde ettiğimiz başarıların altını kalın çizgiler ile çizerek; başarıyı
takdir ederken, başarılı olan kardeşlerimizi ödüllendirip; onların yetişen genç
kuşaklar tarafından örnek alınmalarını sağlayalım. Zamana yayacağımız planlı ve
sabırlı çalışmalarla bazen yerel yöneticilerin, bazen sivil toplum
kuruluşlarının desteğini almaya gayret edecek, süreç içinde üstesinden
gelinmesi zor görünen sorunların çözüldüğünü göreceğiz.
Ava gelmez kuş olmaz, başa gelmez iş olmaz
Hayatın her alanında bir değişim ve dönüşüme tanıklık
ediyoruz. Bu değişim ve gelişimi olumluya çevirdiğimiz zaman birey ve toplum
olarak kazanan biz oluruz. Geleceğimizin garantisi olan çocuklarımızın devam
ettiği okullardan uygun vasıflar kazanarak mezun olmaları, bir yandan Almancayı
öğrenirken öbür yandan köken dillerini unutmamaları için gayret gösterecek,
gerekli tedbirleri alıp hayata geçireceğiz. Çocuklarımızın özellikle üst eğitim
basamaklarında başarılı olmasını istiyorsak, onları Almancayı iyi öğrenmeye
teşvik ederken, köken dillerini, yani Türkçeyi, en iyi şekilde öğrenmeleri için
de ortamlar oluşturmaya, mevcut ortamları desteklemeye gayret edeceğiz. Yer yer istenen düzeyde olmayan eğitim
altyapısının iyileştirilmesi için bütün paydaşlarımızla, öğretmenlerimizle,
velilerimizle, okul yöneticilerimle ve çocuklarımızla birlikte hareket edeceğiz.
Atalar sözünü unutmayın, “ava gelmez kuş olmaz, başa gelmez iş olmaz”. Birimiz
diğerini ötekileştirmeden, popüler olmaya çalışmadan, ortak amaçlar
doğrultusunda el ele vererek çalışacak; bir olmanın, zorlukları birlikte
hareket ederek aşmanın mutluluğunu yaşayacağız.
Tek kanatlı kuş uçmaz
Çocuklarının istikbali için hiçbir fedakârlıktan
kaçınmayan velilerimizin, gelecek kuşakları yetiştirmek için türlü sıkıntılara
göğüs geren anadili/köken dili öğretmenlerimizin çabalarını da samimiyetle
desteklemeye devam edeceklerine inanıyorum. Bu işbirliği ortamı
oluşturulduğunda, eğitimciler de kendi eksiklerini gidermeye gayret edecek,
engelleri birlikte müzakere ederek aşmaya çalışacak, velilerimizi,
çocuklarımızı eğitim konusunda bilinçlendirip, motive ederek, bilgilendirerek okul-aile-öğretmen
bağını daha da güçlendirmeye çalışacaklar. Unutmayın ki yalnız taş duvar olmaz,
tek kanatla kuş uçmaz. Öğretmenin de çocuğunda velinin de desteğe ihtiyacı var.
Baş başa vermeyince taş yerinden kalkmaz
Avrupa Türk toplumunun bireylerinin yaşadıkları
ülkelerde toplumun orta sınıfının bir parçası olma konusunda önemli yol kat
ettiğini ve eğitim yoluyla sınıf atlamaya başladığını keyif ve mutlulukla
izliyorum. Değişim ve dönüşümün yaşandığı bu süreçte gençlerimizin nitelikli
eğitim alıp, çalışma hayatına atıldığında da çalışma alanlarının önemli ve vazgeçilmez
birer aktörleri olması için gerekli tedbirleri bugünden almak, el birliği ile
çalışmak zorundayız.
Bugün uyum tartışmaları ile vakit kaybetmeyelim. Uyum
tartışmaları geçmişte kaldı, artık kendimizi içinde yaşadığımız toplumun eşit
haklara sahip bireyleri olarak kabul ettirmek için sosyal hayatın içinde aktif
bir şekilde yer alıp, bütün paydaşlarla birlikte çalışma zamanı. Bu da her
alanda ve her kademede nitelikli eğitim yoluyla sınıf atlayarak gerçekleşecek.
Birden fazla dile ve kültüre hâkim, bilimsel
düşünceyi yaşam biçimine dönüştüren gençlerin çalışma hayatında seçkin ve
aranan profesyoneller olması için önlerine somut ve ulaşılabilir hedefler
koyacak, bu hedeflere ulaşabilmeleri için onları destekleyecek, sahip oldukları
birikimi çalışma hayatında avantaja dönüştürmelerinin yollarını yine yerli
yabancı ayrımı yapmadan birlikte araştıracağız. Hayata bu bilinçle hazırlanacak
gençler, sadece Avrupa Türk toplumunun değil, hangi ülkede yaşarlarsa
yaşasınlar, yaşadıkları ülkeler için de önemli bir kazanım ve değer olacak;
yaşadıkları çevreye olumlu bir katma değer sağlayacaktır.
Gelecek günlerin her birinize sağlıklı, mutlu ve
başarılı olmanın hazzını tattırmasını; ülkemiz milletimiz için de hayırlara
vesile olmasını dilerim.
Not: Bu yazı Avusturya'da aylık yayımlanan Europa Journal 'Haber Avrupa' Gazetesinin Şubat 2018 sayısında yer almıştır. Özgün metne, http://europa-journal.net/images/kolumnen/februar2018/cakir022018.jpg (19.02.2018) adresinden ulaşılabilir.
Not: Bu yazı Avusturya'da aylık yayımlanan Europa Journal 'Haber Avrupa' Gazetesinin Şubat 2018 sayısında yer almıştır. Özgün metne, http://europa-journal.net/images/kolumnen/februar2018/cakir022018.jpg (19.02.2018) adresinden ulaşılabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder