1 Mayıs 2019 Çarşamba

Köken Dili Türkçe

Hemen her fırsatta göçmen kökenli çocukların Almancayı çok iyi öğrenebilmesi için köken dillerini de iyi bilmesi; ikinci dili bu dilin üzerine kurması gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca evde, sokakta konuşulan dilin akademik başarı için yeterli olmadığı biliniyor. Nasıl temeli çürük bina yaşamazsa, köken dilini öğrenmeyen toplumlar da geleceğini sağlıklı kuramaz; özgüven eksikliği ile hangi tarafa ait olduğunu kestiremeden arafta yaşar. Bu durumun sosyal ve psikolojik sıkıntılarıyla mücadele eder.

Konuyu Bavyera’daki okullarda verilen köken dili dersi Türkçe özelinde bir kere daha özetlemek isterim. Bilindiği üzere, Türkçe liselerde 10. sınıftan itibaren seçmeli yabancı dil dersi olarak veriliyor. Dileyen bu dersi yabancı dil olarak seçebilir; hatta lise bitirme sınavına bu dersten girebilir. Bir ikinci seçenek ise ilkokuldan itibaren verilen köken dili dersi Türkçe. Bizim ifademizle Türkçe ve Türk Kültürü dersi.

Türkçe; Bavyera Hükümetinin 2004 yılında aldığı karar uyarınca Yunanlıların, Boşnakların, İtalyanların, Yunanlıların, Portekizlilerin, İspanyolların çocuklarına verdiği köken dili dersi gibi, genel müfredatın dışında ve isteğe bağlı olarak verilmektedir. Bu dersler Bavyera Eyaleti Eğitim ve Kültür Bakanlığı ile yapılan işbirliği halinde ilgili ülkelerin konsoloslukları tarafından planlanmakta ve yine ilgili ülke öğretmenleri tarafından verilmektedir. Derslerin içerikleri de ilgili ülkeler tarafından belirlenmektedir.

Bu ders bazen, derste işlenen konular araştırılmadan, öğretmenlerle konuşulmadan tamamen ön yargıların esiri olarak eleştirilerin hedefi oluyor. Bu nedenle, kamuoyunun ve velilerin bilgilendirilmesi açısından şunu belirteyim ki Türkçe ve Türk Kültürü dersi ile ilgili çerçeve program, Türkiye’de üniversitelerimizde görev yapan alan uzmanlarının bir seneyi aşan titiz bir çalışmasının ürünüdür. Türkiye’de uzmanlarca hazırlanan bu program, Almanya’da yaşayan ve buradaki çocuklara Türkçe dersi veren öğretmenler ile ilgili paydaşların görüş ve önerileri ile geliştirilmiş ve uygulamaya hazır hale getirilmiştir.

Daha sonraki aşamada ise alan uzmanlarınca öğretmenlerin önerileri doğrultusunda hazırlanan bu çerçeve program esas alınarak, ders yılı boyunca her hafta işlenen konuların içeriklerinin yer aldığı yıllık planlar hazırlanmıştır. Derslerin içerikleri alanda çalışan öğretmenler tarafından, öğrencilerin yaşadığı çevrenin özellikleri, bölgenin yapısı ve öğrencilerin dil, yaş ve eğitim düzeylerine göre oluşturulmuştur.

Gerek Türkçe dersinin çerçeve programı, gerekse her hafta işlenen konuların içeriklerinin yer aldığı yıllık planlar, ilgi duyanların bilgilenmesini sağlamak amacı ile Türkçe ve Almanca olarak yurt dışı temsilciliklerimizin web sayfalarında yayımlanmıştır. Dileyen herkes bu belgelere ulaşabilir; hatta dinamik bir yapıda hazırlanan bu çalışmaların geliştirilmesi için görüş ve önerilerini de en yakın eğitim ataşeliklerine iletebilirler.

Bir sene süren bu çalışmalara paralel olarak hazırlanan ders kitapları da yine öğrencilerin yaş, dil ve eğitim durumları göz önünde bulundurularak tasarlanmıştır. Ders kitaplarının yanı sıra Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmen ve öğrencilerin eğitim öğretim sürecindeki iletişimini kolaylaştırmak ve sanal öğrenme süreçlerini desteklemek üzere oluşturduğu EBA (Eğitim Bilişim Ağı) yurt dışında yaşayan öğrencilere de açılmıştır. Yeni ders kitapları ve etkileşimli eğitim materyallerinin yer aldığı EBA gelecek öğretim yılından itibaren yurt dışındaki çocuklarımızın tabletlerinde, cep telefonlarında erişime hazır olacaktır. EBA üzerinde derslerin ve öğretim materyallerinin yanı sıra yaş gruplarına göre eğitici ve bilgilendirici oyunlar da yer almaktadır.

Dersi veren öğretmenlere gelince; her bir öğretmenimiz Türkiye’deki belli başlı üniversitelerin öğretmenlik programlarından mezun olmuştur. Alanları ile ilgili öğretim yöntem ve tekniklerini, çocuk gelişimini, psikolojisini, sosyolojiyi, ölçme ve değerlendirmeyi, program ve öğretim materyalleri geliştirmeyi kaynağında, alan uzmanlarından öğrenmiştir. Her biri bir başka okulda danışman öğretim elemanları ve uzman rehber öğretmenlerin gözetiminde öğretmenlik uygulaması derslerine katılmış ve başarılı olmuşlardır. Mezuniyetlerinden sonra ise Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı bir okulda öğretmenlik yapabilmek için girilen zorlu bir yarışma sınavlarını kazanıp, en az beş yıl öğretmenlik deneyimi kazanmışlardır. Beş yılın sonunda, yurt dışında Türkçe ve Türk Kültürü dersi vermek için bakanlığa müracaat ettikleri zaman, yukarıda sayılan bu bilgi ve deneyimlerini ölçen alan bilgisi, genel kültür, yabancı dil gibi alanlardan yazılı ve sözlü sınavlara girip seçildikten sonra yurt dışı göreve uyum kurslarından geçirilmişler ve yurt dışına, görev yaptıkları şehirlere gönderilmişlerdir. Gittikleri her ülkede Başkonsolosluklar bünyesinde bulunan eğitim ataşelikleri ile birlikte çalışıyorlar. Görüldüğü üzere, her bir öğretmenimizin öğretmenlik yeterlilikleri dünya standartlarındadır.

Bu öğretmenlerimizin derste hangi konuları işlediği konusuna gelince; derse katılmadan, çerçeve programı ve yıllık çalışma planlarını incelemeden, tamamen önyargı ile suçlanmaya çalışılan öğretmenlerimiz, bazılarının öne sürdüğü gibi derste siyasi propaganda yapmıyor; iki ülke arasındaki günlük siyasi ilişkileri anlatmıyorlar. Aksine, çocuklara Türkçeyi ve Türk kültürünü öğretiyorlar. Yurt sevgisi, bayrak ve ulusal marşları anlatırken; sadece Türkiye’yi değil; doğuştan Alman vatandaşlığı kazanmış olan Türkiye kökenli çocuklara, yaşadıkları ülkenin ulusal değerlerini de öğretiyor; yurt belledikleri bu toprakları da vatan olarak görmeleri, bu ülkenin yurttaşı olmanın kıvancının yanı sıra, sorumluluklarını yerine getirmenin gerekleri konusunda da bilinçlendiriyorlar.

Türkçe ve Türk Kültürü dersi öğretmenlerimiz, düzenledikleri kültürel etkinliklerle farklı kültürlerden gelen bireyler arasında eşit vatandaşlık statüsü öngören, yeni bir birliktelik kültürü yaratmayı hedefleyen karşılıklı ilişkiler ve etkileşimler bütünü olan toplumsal ve sosyal uyum sürecine de olumlu katkılarda bulunuyorlar. Dolayısı ile Türkçe ve Tür kültürü dersi de bu ülkenin okullarında öğretilme şansı verilen diğer ülkelerin köken dilleri ve kültürleri gibi, birbiriyle eşit, doğası gereği farklı ve meşru kabul edilen diğer kültürler arasındaki yakın alışveriş ve iletişim ilişkilerini yaşatmakta, olumlu katkılar sağlamaktadır. Beklentimiz, eyalet okul yöneticilerinin bugüne değin yaptıkları işbirliği anlayışı ve desteğini gelecekte de sürdürmesidir.


Türkçe tarihi değeri olan en eski dünya dillerinden biridir. Bu dili konuşanlar aynı zamanda Yusuf Has Hacib’in, Yunus’un, Mevlana’nın, Hacı Bayram’ın insanî fikirleriyle beslenmiş bir milletin evlatları olarak ecdadımızdan miras kalan zengin bir kültürü gelecek nesillere taşımaktadır.  Bu ülkede Türk kültürü, milletin gönlüdür; milletin gönlünü rahatlatıp yüzünü güldüren de köken dili, Türkçesidir. Türkçe; Almanya için de bir şans ve gelecek kuşaklardan ödünç alınmış değerli bir kültürel mirastır.

Not: Mustafa Çakır (2019). Köken Dili Türkçe. Bayern Aktüel: Bildung-Eğitim. Mayıs - Mai 2019. Sayfa: 12 (www.bayern-aktuel.de) 

Argo Kullanımı

  Türkçede küfürle karışık sevgi, övgü ifadeleri vardır. Görünüşte çok masum gelen, üzerinde düşününce de derin anlamlar içeren kelimeleri b...