18 Şubat 2021 Perşembe

İnsan, insanın sığınağıdır

Geçen yazımda değerler eğitimi üzerinde durmuş, aileyi bir arada tutan başlıca ilkeleri anlatıp, aile olabilmenin kişilere yüklediği sorumluluklardan söz etmiştik. Sonra farklı kültürel çevrede yaşayanlar için mutlu aile kurma konusunda sorular geldi.

Geçen yazıyı yani aile değerlerini özetleyelim: Sorunlar karşılıklı konuşarak çözümlenmeli; aile içinde herkes eşit muamele görmeli, bireyler kendilerini bir yandan aileye ait görürken diğer yandan özgürlüğünün kısıtlanmadığını hissetmeli, kaynaklar eşit ve adil kullanılmalı, sevgi ve şefkate ek olarak fedakârlık ve duygudaşlığa da yer verilmeli, kişilik haklarına saygı gösterilmeli, paylaşımcı olunmalı ve nihayet ailenin maddi ve manevi değerleri bilinçli bir şekilde kullanılmalıdır. Özellikle kriz zamanlarında aile olmanın anlamının yeniden öğrenilmesi, ailenin dağılmaması ve aileyi bir arada tutulması için bu değerlere özen gösterilmelidir. Bu başarıldığında aile huzur bulur; onu oluşturan insanlar, açık denizlerdeki fırtınalardan kaçan gemilerin limanı gibi, güvenli sığınak haline gelir.

Bunlar olmaz, herkes kendi menfaatini düşünür, kendini öncelerse ailede huzur kaybolur. Aile değerleri zarar görür. Sevgi ve merhametin merkezi olması gereken aile şiddet ve nefretin mekânına dönüşür. O halde her birimizin görev ve sorumluluğu ailemizi koruyup kollamak; aile içi bağları güçlendirmeye yönelik davranış modellerini geliştirmek ve özen göstermek olmalıdır.

Aile içi iletişimin olmadığı veya zayıf olduğu hallerde; aileyi oluşturan bireyler özensiz ve sorumsuz davranışlarını sürdürmeye devam ederlerse; aile, paylaşımın ve duygudaşlığın olmadığı, bir çatı altında birbirinden uzak yaşayan insan topluluğuna dönüşür.

Hal böyle olunca, televizyon dizilerinde dayatılan ve kültürümüze yabancı olan, ailenin veya kişilerin mahremiyetine saygı gösterilmeyen yaşam biçimi, aile içi dayanışmayı, eşler arasındaki sadakati sıradanlaştıran olumsuz tutum ve davranışlar gelişir; kişiler sorumluluklarını yok sayarak aileyi ve değerlerini tahrip ederler.

Gençler farklı kültürlere mensup kişilerle hayatlarını birleştirmek isterse, bu temel değerleri esas almalı, birbirlerini önce insan olarak değerlendirerek, çiftler arasında asgari saygıyı korumalı, saygı temeline dayalı sevgiyi tesis etmelidir. Bundan sonra ileride nasıl bir durumla karşılaşacakları konusunda endişe etmelerine gerek yoktur.

Dünyaya kendi merceğimizden bakar, kendimizi merkeze alırsak bütün ilişkilerde olduğu gibi, aile içinde de sorun yaşarız. Hâlbuki insanların farklı olduklarını görsek, farkları ortadan kaldırmaya veya kendimize uydurmaya çalışmak yerine, oldukları gibi, yargılamadan kabul etmeyi başarabilsek, her sabah bir önceki günden daha mutlu uyanırız. Mutluluk da mutsuzluk da uzaklarda değil, küçük ayrıntılarda gizlidir. Sevenin sevdiğine sevildiğini hissettirmesi gibi…

Bunlardan biri de çokça sözü edilen fedakârlıktır. Fedakârlık; insanın sahip olduğu, sevdiği, değer verdiği şeylerden hiç düşünmeden, seve seve vaz geçebilmesidir. İnandığı değerler ya da sevdiği insanlar uğruna gerektiğinde kendi çıkarlarından vaz geçip her türlü zorluk ve sıkıntıyı göze alabilmesi, bu konuda elinden gelenin en fazlasını yapabilecek şevk, azim ve iradeyi kendisinde bulabilmesidir.

İnsanoğlu düşer kalkar; kötülükten ziyade iyilikte yücelikte yarışır. İyilik insanı ruhen arındırır. İnsanın diğerkâmlık yapması, yani ötekini anlamaya çalışması ve buna göre davranması, ailenin yücelmesine, aile ve toplum içinde yeni değerin oluşturulmasına katkı sağlarken; insanlar arasındaki yardımlaşma ve dayanışma da kişilere kendilerini saygın ve değerli hissettirir. “Ben o kadar çaba gösteriyorum, sonuç alamıyorum” deyip, pes etmek yerine meşhur kıssayı hatırlamakta yarar var. İnsanın değerini, ancak değer bilecek kapasitede olanlar bilir. Altını kuyumcular çarşısında değil de demirciler çarşısında tartmak beyhude bir çaba olur. Her işin, her şeyin değerini ehli anlar. Aile içinde ilişkilere bir kuyum ustasının hassasiyetiyle yaklaşmak, yuva kurarken de kültürler arasındaki ilişkileri bu ilkeye göre tesis etmek, aileye yeni katılanları “pırlanta” gibi görmek gerekir. "Kâinat yekvücut, tek varlıktır. Her şey ve herkes görünmez iplerle birbirine bağlıdır. Unutma ki dünyanın öte ucunda tek bir insanın kederi, tüm insanlığı mutsuz edebilir. Ve bir kişinin saadeti herkesin yüzünü güldürebilir." der Tebrizi. Onun için parayla alınıp satılmayan mutluluk, insanın yüreğinden dünyaya ektiği iyilik tohumlarının filizlenip boy atmış, meyve vermiş halidir.

Aile bir milletin çekirdeğini oluşturur. Aile kurarken özenli davranmak gerekir. Geceleri rüyanızda, şafak vakti dualarınızda, gün boyunca kalbinizde taşıyamayacağınız; aklınıza her geldiğinde özlemeyeceğiniz kişilerden uzak durmalısınız. Doğru kişiyi bulduğunuzda da elini sımsıkı tutup bırakmayın. Her sabah “Bahtıma doğan güneş, kanayan yarama merhem, rüyalarımı süsleyen kadın/adam” diyerek güne başlayın... Aksi halde eş değil, yük alırsınız. Gerçekten seviyorsanız; araya mesafeler girse bile insanın insana yüreği kadar yakın olduğunu, mesafelerin hükmünün kalmayacağını unutmazsınız.

Toplumun çekirdeği olan ailenin ortak değerleri ne kadar gelişmiş ise, fırtınalara da o kadar dayanıklı olur. Aile güçlüyse, millet de güçlüdür. Ortak kültürü, ortak idealleri ve ortak tarihi kuvvetli olan bir millet, güçlü aile yapısıyla her türlü olumsuz dış etkenlere karşı dimdik ayakta durur. Hâsılı kelam; birbirine gönülden bağlı olanların bağını koparmak mümkün olmaz, çünkü onların gönüllerinin nereden bağlı olduğunu bilemezsiniz. Barış Manço’nun dediği gibi “Orda öyle bir isim var ki kuldan öte kuldan ziyade / Onu düşün ona sığın o senden öte benden ziyade”. Allah her birinize öyle bir mutluluk nasip etsin ki ettiğiniz sabrın kıymeti ömür boyu hatırlansın.

 

Not: Bu yazı Post Aktüel Gazetesi Şubat 2021 sayısında yayımlanmıştır. Mustafa Çakır (2021). İnsan, İnsanın Sığınağıdır. Post Aktüel Gazetesi. Şubat 2021, s. 10.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Argo Kullanımı

  Türkçede küfürle karışık sevgi, övgü ifadeleri vardır. Görünüşte çok masum gelen, üzerinde düşününce de derin anlamlar içeren kelimeleri b...