25 Kasım 2015 Çarşamba

Öğrencilerin okula devamsızlıkları

Okullar açıldıktan sonra öğrenciler başta olmak üzere veliler ve okul yönetimlerinin en fazla üzerinde durduğu konulardan biri de öğrencilerin okula devamsızlık yapmasıdır. Araştırmalar erkek öğrencilerin kız öğrencilere göre daha fazla devamsızlık yaptığını göstermektedir. Bu durum gerekli tedbirlerin zamanında alınmaması veya alınamaması halinde kronik bir duruma dönüşür ve öğrencilerin öğrenim hayatının sonlanması ile neticelenebilir.

Eğitimciler, öğrencilerin devamsızlıklarını aralıklı ve sürekli devamsızlık olmak üzere ikiye ayırırlar. Bunlardan ilki, öğrencinin okullarına bazen gelip bazen gelmeme durumudur. İkincisi ise öğrencinin hazır bulunuşluk düzeyi yeterli düzeyde olmasına rağmen, yani okula gidecek her türlü imkân sağlanmış olmasına rağmen onun fiziksel, psikolojik ve toplumsal nedenlerden kaynaklanan ve onların akademik başarısını olumsuz yönde etkileyeceği düşünülen arzu edilmeyen bir öğrenci davranışı olarak tanımlanmaktadır (Altınkurt 2008; Yılmaz 2011).

Yapılan araştırmalarda, öğrencilerin devamsızlığının tek bir nedeni olmadığı ortaya koyulmuştur. Muhtemel nedenler arasında toplum desteğinden yoksun olma, destekleyici olmayan okul ortamı, aile yaşantısının düzgün olmaması, ulaşım ve sağlık sorunları ile kişisel yetersizlikler öne çıkmaktadır.

Devamsızlık yapan öğrencilerin aile durumları incelendiğinde, genellikle babaların çalışması ve çocukların eğitimiyle annelerin daha yakından ilgilenmek durumunda kalması, babaların annelerden daha eğitimli olması, kardeşler arasında yoğun bir akademik rekabet bulunması dikkati çekmekte ve gerekli bilinçlendirmenin olmaması halinde, bu durumun devamsızlık sorununun çözümüne katkı sağlamadığı görülmektedir.

Öte yandan, öğrencilerin kendilerini başarısız görmeleri, sınavlardan aldıkları notların düşük olması, okulu sevmemeleri, dersleri yapamayacaklarına ilişkin inançları gibi nedenler onların kendilerini başarısız hissetmelerine neden olmaktadır. Öğrencilerin derslerde başarısız olacakları yönündeki yargıları, onların devamsızlık yapma ihtimalini artıran bir etkendir (Kadı 2000). Devamsızlık yapan öğrenci, derste anlatılan konuları da kaçıracağından, kaçırdığı konuları telafi etmek için ilave destek hizmetlerine gereksinim duyacaktır. Bu ilave destek hizmetlerini alamayan öğrencilerin akademik başarıları da düşecek, akademik başarıları düştükçe de okul ile olan bağları zayıflayacak ve devamsızlık konusu zamanla bir kısır döngüye dönüşecektir. Bu süreçte gerekli destek hizmetleri ve okul-aile-öğrenci işbirliği eksik kalırsa, öğrencinin okuldan diploma alamadan ayrılması söz konusu olabilecektir. Diploması olmayan bir kişinin meslek eğitimi yapması da mümkün olamayacağından, bireylerin hayatın ilerleyen aşamalarında çalışma ve sosyal güvenlik konularında da bir dizi sorunlarla karşılaşması kaçınılmaz olacaktır.

Öğrencilerin devamsızlık yapma nedenlerine gelince, yapılan araştırmalarda öğrencilerin kişisel nedenler, ailevi nedenler ve arkadaş çevresinden kaynaklanan nedenler olmak üzere üç ana konu üzerinde durduğu tespit edilmiştir (Hoşgörür ve Polat 2015: 32).

Aile kaynaklı nedenler arasında ağırlıklı olarak, öğrencinin büro temizliği vb. görece olarak daha hafif olduğu bir işe gönderilerek aile bütçesine katkı sağlamasının beklenmesi veya ailenin küçük çocuğuna bakma, sığırtmaçlık yapma gibi aile içi dayanışma ile ailelerin mevsimlik işçi olarak farklı coğrafi bölgelere göç etmesi gibi nedenler sayılabilir.

Öğrenci kaynaklı nedenler arasında öğrencilerin okulu ve dersleri sevmemesi, okulda çok zorlanması ve okulda canlarının çok sıkılması ve okulun hiç de eğlenceli bir yer olmaması gibi gerekçeler öne sürülmektedir. Bu durumda olan çocukların aileleri onların devamsızlıklarına karşı çıksa bile, onların devamsızlık yapmaya devam ettikleri, okula gitmemek için büyük bir direnç gösterdikleri görülmektedir. Öğrenci kaynaklı sürekli devamsızlık nedenleri arasında, öğrencinin sağlık sorunları yaşaması da görülmüştür ki bu durum çok yaygın değildir.

Araştırmalar, öğrencilerin eğitim sistemi ve okul koşullarının olumsuzluğunun okulu terk etme nedenleri arasında önemli bir yere sahip olduğunu göstermektedir. Ayrıca okula aidiyet hissi, ders dışı faaliyetler, okulun fiziksel koşulları, öğretmen ve öğrenci ilişkileri çocukların okula devamlarının sağlanması konusunda etkili olmaktadır.

Arkadaş çevresinden kaynaklanan nedenlere gelince,  öğrencilerin devamsız yapmayı alışkanlık haline getiren arkadaşlarına uymaları ve okul dışındaki etkinliklerin daha eğlenceli olduğunu düşünmeleri dikkat çekmektedir. Ayrıca yapılan araştırmalar, öğrencilerin grup dinamiğinin etkisiyle bir grup içine girebilmek, gruba ayak uydurmak ya da grupta söz sahibi olmak için devamsızlık yapabildiklerini de göstermektedir (Arkonaç 2001; Güney 2000; Kağıtçıbaşı 1998).

Okula devam etmeyen öğrencilere gösterilen tepkiler ve tepkinin türü de önemlidir. Öğrencilerin sürekli devamsızlıkları karşısında ailelerin gösterdiği tepki, ya tepkisizlik ya da psikolojik tepkidir (kızma davranışı). Bazı aileler çocuklarının okula devamsızlığını azaltmak için herhangi bir çaba göstermemektedir. Bazı aileler çocuklarını sözlü olarak uyarırken, fiziksel şiddet uygulamamaktadır.

Çocuğun devamsızlık yapmasına tepki gösterilmemesi, yönlendirme yapılmaması, öğrencinin istenmeyen bu davranışı pekiştirmesine neden olabileceği gibi, çocuğa psikolojik tepki (kızma vd.) vermenin de davranışta geçici bir düzelme sağlamakla birlikte kalıcı bir düzelme sağlamayacağı söylenebilir.

Okul yöneticilerinin gösterdiği tepki ise öğrenci ile karşılıklı konuşma (iletişim), tepkisizlik veya psikolojik tepki davranışı şeklinde olmaktadır. Öğretmenlerin tepkileri ise farklı olmaktadır. Kimi branş öğretmenlerinin devamsızlık yapan öğrenciler ile özel görüşmeler yapmasının dışında, öğretmenlerin ağırlıklı olarak devamsızlık yapan öğrenciye tepki göstermediği, kendileriyle ilgilenmediği, herhangi bir iletişime geçmediği ve devamsızlıklarının üzerinde durmadığı görülmektedir.

Sürekli devamsızlıkların önüne geçilebilmesi için alan uzmanları tarafından bazı tedbirler önerilmektedir.

Öğrencilerle yapılan görüşmelerde psikolojik nedenlerle okula gitmeyen öğrencilerin aile, okul ve alan uzmanı işbirliğiyle çocuğa destek olması ve sorunların ortadan kaldırılmasına çalışması, gerektiği hallerde profesyonel destek alınması gerekir. Profesyonel destek ile aile danışmanlığı kurumu, psikolojik danışmanlık ve rehberlik hizmetleri uzmanı ve çocuk ve ergen psikiyatra başvurulması gibi durumlar söz konusu olabilir. Ayrıca çalışan öğrencilerin okula gitmelerine izin verilmesi, sürekli devamsızlığın arkadaş ve okul çevrelerine bağlı olarak görülmesi halinde bu çevrelerin değiştirilmesi, varsa sağlık sorunlarının çözülmesi gibi öneriler sayılabilir. Öte yandan alan uzmanları aileyle ilgili olarak gözlenen sorunlar birinci derecede önemli olduğundan, öncelikle aile içindeki sorunların çözülmesi gerektiğine dikkat çekmektedir.

Yukarıdaki nedenlerin ortadan kaldırılması ile okul devamsızlığının da ortadan kalkacağı düşünülmektedir.

KAYNAKÇA
Altınkurt, Y. (2008). “Öğrenci Devamsızlıklarının Nedenleri ve Devamsızlığın Akademik Başarıya Olan Etkisi”. Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi. Sayı: Sayı 20. 129-142.
Arkonaç, S. (2001). Sosyal Psikoloji. İstanbul: Alfa Yayıncılık.
Güney, S. (2000). Davranış Bilimleri. Ankara: Nobel Yayıncılık.
Hoşgörür, Vural; Polat, Mustafa (2015). Ortaokul Öğrencilerinin Okula Devamsızlık Nedenleri (Söke İlçesi Örneği). MSKU Eğitim Fakültesi Dergisi. Cilt 2, Sayı 1, 25-42.
Kadı, Z. (2000). Adana ili merkezindeki ilköğretim okulu öğrencilerinin sürekli devamsızlık nedenleri. Yayımlanmamış YL-Tezi, İnönü Üniversitesi, Malatya.
Kağıtçıbaşı, Ç. (1998). Yeni İnsan ve İnsanlar: Sosyal Psikolojiye Giriş. İstanbul: Evrim.
Yılmaz, Ç. (2011). Öğrenci Devamsızlıklarının Nedenleri ve Bunu Giderme Yolları. Eğitişim Dergisi. Sayı: 29. Ocak 2011. URL: http://www.egitisim.gen.tr/site/arsiv/65-29/563-ogrenci-devamsizliginin-nedenleri.html (son erişim: 22.10.2015).
Yıldız, M. (2011). İlköğretim okulu öğrencilerinin devamsızlık nedenlerinin araştırılması. Yayımlanmamış YL Tezi. Ahi Evran Üniversitesi, Kırşehir.

Notlar:
1. Bu çalışma Europa-Journal Kasım 2015 sayısı için hazırlanmıştır URL: http://www.europa-journal.net/images/kolumnen/november2015/cakir112015.jpg (son erişim: 25.11.2015).
2. Yukarıda belirtilen tezler ve daha fazlası için Ulusal Tez Merkezi'ne başvurulabilir (https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Argo Kullanımı

  Türkçede küfürle karışık sevgi, övgü ifadeleri vardır. Görünüşte çok masum gelen, üzerinde düşününce de derin anlamlar içeren kelimeleri b...