Geçtiğimiz günlerde bir program izledim. Üniversitelerimizin bilimsel açıdan içine düştüğü durum tartışılıyordu. Fatih Altaylı, Haber Türk kanalında Prof. Dr. İlber Ortaylı ile Prof. Dr. Celal Şengör'ü konuk etmişti. Yıllardan beri söylediklerimizi bir başka öğretim üyesi Prof. Dr. İlhan Arsel'in kitabını yazdığı hususları kendi bakış açılarından ortaya koydular. İlgi ile izlenen programın bir iki tekrarı ve yeni bölümleri yayımlandı.
Yaşadığımız toplumsal-siyasal olaylar, akademisyenleri yeniden ön plana çıkardı. Ortaya koydukları pro-kontra görüşleri sıkça tartışılmaya başlandı. Dinimize ve peygamberimize yönelik eleştirilerine katılmasam da farklı bakış açıları sunması, eleştirel düşünceyi öncelemesi nedeniyle İlhan Arsel (1920-2010)'i okurum. Yıllar yıllar önce okuduğum bir kitabından akademisyenlerle ilgili olarak aldığım, bugün için de güncel diyebileceğimiz şu notu bilginize sunmak isterim:
Yaşadığımız toplumsal-siyasal olaylar, akademisyenleri yeniden ön plana çıkardı. Ortaya koydukları pro-kontra görüşleri sıkça tartışılmaya başlandı. Dinimize ve peygamberimize yönelik eleştirilerine katılmasam da farklı bakış açıları sunması, eleştirel düşünceyi öncelemesi nedeniyle İlhan Arsel (1920-2010)'i okurum. Yıllar yıllar önce okuduğum bir kitabından akademisyenlerle ilgili olarak aldığım, bugün için de güncel diyebileceğimiz şu notu bilginize sunmak isterim:
“Biz profesörler, aldatıcı dış
görünüşümüze karşın, iç alemimizde bilgisizliklerle, yetersizliklerle,
bencilliklerle, haset ve çıkarcılıklar ve küçük hesaplarla, vasat insan
kertesini aşamamış kimselerizdir. Asistanlarımızı, fakülteye veya ülkeye
yararlı olmaları için ya da üstün yeteneklere ve karakterlere sahiptirler diye
seçmeyiz. Kendi kişisel ihtiyaç ve angaryalarımıza yatkınlık esasına göre
seçer, bizi gölgede bırakmasınlar diye genellikle düşük zekâ ve bilgi
düzeyindekilerin ön plana çıkması için elimizden geleni yaparız... Asıl
yaptığımız, yapmamız gerekenden çok farklı olarak, her yıl hemen hemen aynı
şeyleri tekrarlamak, öğrenciyi kendimiz gibi ezbere yönlendirmektir...” (İlhan
Arsel 1987 s.5)
Evet, biz akademisyenler biraz böyleyiz. Kendimizi işimize verme konusunda kimi zaman yetersiz, kimi zaman da isteksiz bulunuyoruz. İçimizdeki pek çok kifayetsiz muhterisler, uzmanlık alanları dışında heveskarı olduğu alanlarda ahkam kesmeyi seviyor.
Gün, İlhan Bey'in kitabını yeniden okuma günü...
Evet, biz akademisyenler biraz böyleyiz. Kendimizi işimize verme konusunda kimi zaman yetersiz, kimi zaman da isteksiz bulunuyoruz. İçimizdeki pek çok kifayetsiz muhterisler, uzmanlık alanları dışında heveskarı olduğu alanlarda ahkam kesmeyi seviyor.
Gün, İlhan Bey'in kitabını yeniden okuma günü...
İlhan ARSEL. Biz Profesörler. İstanbul: Met-Er Matbaası, 1987.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder