Yeni bir sınav arifesinde
nostalji yapmak istedim. Van göreviyle ilgili izlenimlerimi yazdım.
2012-2013 öğretim yılı güz dönemi
dönem sonu sınavları için aylar öncesinden başlayan hazırlıklar tamamlanmış;
sıra uygulamaya gelmişti. 9-10 Şubat 2012 günleri yapılacak sınavlardan önce
Atatürk Kültür Merkezi’nde bilgilendirme toplantısı yapıldı ve ardından yurdun
dört bir yanına dağıldık.
Ekibimizde on kişi vardı.
Çarşamba günü Anadolu’nun üzerine doğan güneşin ilk ışıklarıyla birlikte, yola
koyulduk. Üniversitemizin tahsis ettiği araçla Ankara Esenboğa Havaalanına ulaştık.
Sınav sorularını THY Kargo görevlilerine teslim edip terminale geçtik. THY uçuş
emniyet ve kalitesinden ödün vermeyen Anadolu Jet ile Van Ferit Melen
Havaalanı’na ulaştık. Yolculuk bir saatten biraz fazla sürdü. Turkuaz renkli
Van Gölü’nün üzerinden süzülerek alana indik.
Urartu Medeniyetine başkentlik
yapan bu şehirde Hurriler, Hititler, Persler, Medler, Selçuklular, Osmanlılar gibi
birçok kültür ve medeniyetin izleri var; şehir, tarihin pek çok olayına
tanıklık etmiş. Urartu Kralı I. Sarduri (M.Ö. 840-825) tarafından yaptırılmış ve
başkent Tuşpa'yı kuş bakışı gören tarihi Van kalesi geçmişin ayakta kalan
tanıklarından biri olarak dikkati çekiyor. Şehirdeki pek çok cami ve külliyenin
yanı sıra tarihi ve turistik değere sahip Akdamar Adası ve Kilisesi ayrıca görülmeye
değer.
Konakladığımız Menua Hotel,
bizleri artık tarihin derinliklerinde kalan ve bundan 2 bin 800 yıl önce yaşayan
Kral Menua’nın başkent Tuşba’ya su getirmek amacıyla yaptırdığı su kanalı ile
ilişkilendirilen bir aşk öyküsüne alıp götürüyor. Kral, eşi Tariria’ya duyduğu aşka izafeten kanalın kenarına bugünkü
Kadem Bastı mevkiinde izleri görülen yapay teraslar şeklinde asma bahçeleri
yaptırmış. Halk bu bahçeleri Asur Kraliçesi Semiramis’in Dünya’nın yedi
harikasından biri sayılan asma bahçeleriyle özdeşleştirilerek efsaneleştirmiş;
türkülerle günümüze kadar yaşatmış. “Edremit Van’a bakar, içinden Şamran akar…”
Gördüğümüz Van, depremin etkisini
üzerinden atmış. TOKİ adeta yeni bir şehir kurmuş. Hatta Yüzüncü Yıl
Üniversitesi, hasar gören binalarını onardığı gibi; yenilerini de yaptırmış. Bu
süreçten %30 büyüyerek, daha da güçlenerek çıkmış. Rektör Prof. Dr. Peyami
Battal, aynı zamanda üniversitemizin il koordinatörü olarak da görev yapıyor.
Doç. Dr. Yusuf Uzun ve ÖSYM Van İl Koordinatörü Doç.Dr. Mahmut Elp ile birlikte
güzel bir görevdeşlik duygusu yakalamışlar ve gerek öğrencilerimize gerekse
Eskişehir’den giden ekibe her türlü kolaylığı sağlıyorlar.
Cana yakınlığı, beyaz, ipeksi
kürkü, aslan gibi yürüyüşü, uzun ve kabarık kuyruğu, mavi veya kehribar renkli
gözlerinin yanı sıra heterokromik göz renkleri ile haklı bir ün kazanmış olan Van
kedileri görmeye değer.
Açıköğretim Fakültesi Van Bürosu
da Büro Yöneticisi Dr. Ali Ertürk liderliğinde depremin yarattığı olumsuz havadan
kendini kurtarmış; öğrencilere seçkin bankalardan birinin şubesinin
modernliğinde, üniversitemizin sağladığı gelişmiş bilişim altyapısının sağladığı
destekle başarılı bir şekilde hizmet veriyor. Uzak yakın geçmişinde yaşadığı
onca acıya rağmen yüzündeki sıcacık gülümsemeyi eksik etmeyen Vanlı
dostlarımız, sizi bağrına basmaya hazır. Van mı? 1500 km yakınımızda.
Fotoğraflar: Araş.Gör. Şükrü
Görgülü
Fotoğraf açıklamaları:
1. Soldan sağa: AÖF Van Büro
yöneticileri Öğr.Gör.Dr. Ali Ertürk, Emine Değertaş, Arslan Cidan, Prof. Dr.
Mustafa Çakır
2. Soldan sağa: Prof. Dr. Ahmet
Kazankaya (YYÜ-Rektör Yrd.), Doç.Dr. Yusuf Uzun (AÖF İl Koordinatör Yrd.),
Prof. Dr. Mustafa Çakır (Anadolu Üniversitesi Temsilcisi), Prof. Dr. Peyami
Battal (YYÜ Rektörü ve AÖF İl Koordinatörü), Doç.Dr. Mahmut Elp (ÖSYM Van İl
Koordinatörü).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder