Geçenlerde okuduğum bir makalede
yazar; evlere kapanmamızı “Turşu kavanozuna doldurulan sebzeler gibiyiz” diye
anlatmış ve şu soruyu yöneltmiş; “Turşunun kavanozda ekşidiği gibi ekşimeye
başladık ama kavanozdan çıktığımızda tadımız tuzumuz turşu gibi güzel ve
faydalı olacak mı?” Bunu hep birlikte görüp yaşayacağız. Bence, hayatın tadına
varmak için turşuyu ekşitmeye, “limon mu, sirke mi?” diye tartışmaya gerek yok.
Aile olduğumuzu hatırlayalım, özümüze dönelim yeter. Benim anlatmak istediğim bu.
Yaşadığımız süreçte çocuklarımız da zor bir süreçten geçiyor. Onların eğitimini
evde gerginlik vesilesine dönüştürmeyelim, insani değerlerimizi ihmal
etmeyelim. Bütün olumsuzlukların üstesinden gelebilmek için Bir’le bir olmak
zorundayız.
Her zor durum kendi çözümünü
üretirmiş. Makedonya’dan çıkan Büyük İskender Friglerin ülkesine geldiğinde, kendisinden
Gordion’un attığı kör düğümü çözmesini istemişler. Bir, iki denemeden sonra
sabrı taşan İskender, kılıcını çekip düğümü ortadan ikiye kesmiş. 33 yaşında
ateşli bir hastalıktan öldüğünde Asya’nın hâkimi imiş.
İskender önüne koyulan kör düğümü
kesmeyi akıl ettikten sonra cihana hükmetmişse, insanlar olarak bizler de
aklımızı kullanarak hayatın anlamını bulabiliriz. Akıl olmadan, duygularının
esiri olan insan, kuvvetle esen rüzgârın savurduğu yaprak misali oradan oraya
savrulur. İnsanın bu amaçsız yolculuktan korunması için aklını kullanması, aklını
kullanarak kendini, nefsini eğitmesi gerekir. Eğitim sadece okul dört duvar ile
sınırlı değil, doğumdan ölüme kadar geçen bir sürece yayılır. Bir insan ortalama
25 yaşına geldiğinde de aldığı eğitim sonucu ve geleceğe yönelik iş ve kariyeri
de şekillenmiş olur.
Bilimsel araştırmalar eğitimli
insanların her alanda olduğu gibi, sağlıklı yaşama konusunda da avantajlı olduğunu
ortaya koyuyor. Buna göre;
- Kişiler eğitim düzeyi yükseldikçe sağlık konusunda daha çok bilinçleniyorlar ve sağlık hizmetlerinden (örneğin, koruyucu sağlık hizmetlerinden) daha fazla yararlanıyorlar.
- Eğitim düzeyi yüksek olanlar daha iyi şartlarda çalışıyor ve yaptıkları işlerde kapsamlı bir sağlık sigortasına sahip oluyorlar.
- Eğitim düzeyi yüksek kişiler geleceğe daha umutla bakıyorlar ve geleceklerini güvence altına almak için sağlıklarına daha fazla yatırım yapıyorlar.
- Eğitim düzeyi yüksek olanlar daha çok bilgiye sahip oldukları için sağlık konusunda ortaya çıkan yeni bir bilgiye daha kolay ulaşıp davranışlarını (örneğin sağlıklarına zarar verebilecek yeme içme alışkanlıkları gibi) ona göre değiştirebiliyorlar.
- Ekonomik olarak daha yüksek gelire sahip olup, sosyal refah düzeyleri de okumamış olanlara göre daha iyi oluyor. Ufukları genişliyor; farklı durumlar karşısında rasyonel kararlar alabiliyorlar.
- Eğitim düzeyi yüksek olanlar hayata daha geniş açılardan bakabildikleri için hayatın içinde bulundukları andan ibaret olmadığını da fark ederek kendilerine yeni şanslar yaratabiliyor; gerekirse hayata sıfır noktasından olmak üzere yeniden başlayacak maddi birikime, cesarete ve özgüvene sahip oluyorlar.
- Eğitimli, meslek sahibi kişiler giriştikleri bir işi her yerde, her türlü şartlarda en iyi ve en verimli şekilde yapmaya gayret ederler. Eğitimle elde edilmiş mesleki beceriye sahip olan kimseler, sahip oldukları meslek ile kazandıkları bilgi birikimini uygulamaya dönüştürüp, ondan kazanç elde ederek geçimlerini sağlayabilir. Sanatı, eğitimi altın gibi değerli olur; hiçbir zaman değerini yitirmez.
- Eğitimli insanlar sağlıklı olmaya, sağlıklı insanlar da hayattaki zorluklara karşı daha hazırlıklı ve yaşam dengesini kurmaya yatkın olur. Akıllı insanlar, iyi vakit geçirmek için geniş bir arkadaş çevresine ihtiyaç duymazlar.
Bugünlerde sosyalleşmek keyif vermekten ziyade hastalık yayıyor. Durduk yerde hasta olmayı veya hastalık bulaştırmayı kendinize yakıştırabiliyor musunuz? O halde; #EvdeKalın, #HayatEveSığar.
Not: Bu yazı Post Aktüel Gazetesi Nisan 2020 sayısında yayımlanmıştır. Mustafa Çakır (2020). #HayatEveSığar Post Aktüel Gazetesi. Nisan 2020. S. 12.
Not: Bu yazı Post Aktüel Gazetesi Nisan 2020 sayısında yayımlanmıştır. Mustafa Çakır (2020). #HayatEveSığar Post Aktüel Gazetesi. Nisan 2020. S. 12.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder