Burada ilgimi çeken kimi sözleri, alıntıları da zaman zaman paylaşıyorum. Bu defa da öyle yaptım.
“Bizde öteden beri şöyle bir
iddia vardır: Bilim başka, yaşam başkadır. Oysa bunun tam tersi doğrudur. Bilim
yaşamdan, yaşam bilimden ayrılamaz. Bilim yaşanan yaşamın sürmesidir. Ancak
bilim soyut kavramlara, basmakalıplara bürünürse ancak o zaman yaşamla ilişkisi
kesilir. Bizde olduğu gibi. Oysa gerçek bilgi yaşamla birlikte yürür (…)
İnsanın sahip olduğu ve olmak istediği her şey, bilginin başarısıdır (…) Yapıp
etmelerde, kararlarda, yargılarda, konuşmalarda, eleştirilerde nesnel olmak,
bunların ilişkin bulundukları nesneye, şeye uygun olmaları demektir. Aynı
fenomenle toplumsal yaşamda da karşılaşıyoruz. Siyasal yaşamımızda hiç eksik
olmayan laf ebesi halk dalkavuğu ve avcısı (demagog), öznelliğin temsilcisidir;
devlet adamı olmaksa nesnel olmak demektir (…) İster felsefe, ister bilim olsun,
hepsi de insanın araştırma ve bilmesinde birleşir.”
Takiyettin MENGÜŞOĞLU, (Fenomenoloji ve Nicolaï
Hartmann, İstanbul, 1976, s. X, XII).
“Platon’u severim, Sokrates’i de. Ama en çok doğruyu/gerçeği severim.” “Amicus Plato, amicus Socrates, sed magis amica veritas.” ARISTOTELES
Elias Canetti (1905-1994) |
“Bir bilim insanının en güçlü yanı, bütün kuşkularını kendi uzmanlık alanında toplayabilme, bu alan içinde her türlü kuşkunun, ardı arkası kesilmek bilmeyen azgın dalgalar gibi coşmasına izin verebilme yeterliliğidir.”
Elias CANETTI, (Körleşme, çeviren: Ahmet Cemal, İstanbul, 2005, s. 90).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder