Hayatım boyunca karşılaştığım
toplumsal sorunlara somut çözüm üretmeye çalıştım. Sırf bu nedenle germanistik
okudum. Uluslararası kariyer, saha araştırmaları yaptım. Almanca konuşulan
ülkelerde yaşayan Türklerin sorunlarını kendi kişisel sorunum gibi görüp,
onların sorunlarına çözüm üretmeye çalıştım. Örgün eğitimin yanı sıra uzaktan
eğitim modelleri uyguladım.
Öğrencilerim soruyor. Yaptığınız işi seviyor musunuz? Elbette. Ben eşime olduğu kadar işime de aşığım. Gençlere şunu söylüyorum: Aşk ve sevgiyle yoğrulmayan hamur maya tutmaz!
Uzak yakın çevremdekilere akademik
çalışmaların kütüphane raflarında saklanmak, akademik terfi almak için değil, topluma
hizmet amacıyla ortaya çıkanlara yol göstermesi gerektiğini bir türlü
anlatamadım; anlatamıyorum. Bazı vasatlar hala iki satır buradan, üç satır
şuradan yaptıkları kolajlarla bilim yaptıklarına inanıyor; parayla yaptıkları uluslararası
yayınlarla oraya buraya hava basıyor. Bir kısım uyanıklar ise bilimsel
araştırmacı pozlarında kimi kurum ve kuruluşlardan fonlama yapıyor.
Bundan yıllar önce, bir ulusal
kongrede doktorasını henüz bitirmiş birinin sunduğu bildiriyi dinledikten sonra
"Peki bu çalışmayla gündeme getirdiğin soruna hangi çözümü ürettin?"
diye sorunca, alanda profesör olan ve aslında defteri kitabı yıllar önce
kapatmış, yeniliklerden bi' haber bir hocasının yanında kendi özgün görüşlerini
açıklamaya çekinmiş "Bir öneri sunmak ne haddime, ben literatüre ne kadar hâkim
olduğumu ortaya koydum" diyen pısırık, özgüvenleri törpülenmiş sıradan,
bilimsel bilgi üretmekten ziyade itina ile çanta taşıyan gençleri gördüm. O
gençlerin arasından çıkan bazıları bugün her hangi bir ölçeği uygulamak veya
bir iki bilgisayar satın almak için sıradan talep yazısı yazmak yerine altyapı
projesi yazmak ve bunun için alanyazın taraması isteyenlerin mantığını
anlamakta zorlanıyorum. Hele uluslararası ölçekte planlanmış, kimi ülkelerde hayata geçirilmiş bazı araştırmaların Türkiye’de
“etik” (?) bulunmamasına ne diyeceğimi bilemiyorum.
Artık üniversiteden de
üniversiteliden de ümidimi kesmeye başladım; bu ülkede bilim yok, bilim
isteyene zulüm var!
Sözünü ettiğim araştırmalarla ilgilenenler için kaynaklar: Pew Research Center «The Future of the Global Muslim Population» Quelle für die Schweiz: Bundesamt für Statistik «Eidgenössische Strukturerhebung 2010»; Eidg. Kommission für Migrationsfragen «Muslime in der Schweiz 2010»; Yearbook of Muslims in Europe 2014; Universität Luzern «Muslime in der Schweiz 2010»; Schlussbericht der National Congerations Study Switzerland.
Vaktim yok diyenler için kısa bilgi:
Th. Bigliel und E. Keller. (05 Şubat
2015). Elf Fakten über Muslime in der Schweiz: Wie viele Muslime leben in der
Schweiz? Woher kommen sie? Wie gläubig sind sie? 20 Minuten. http://www.20min.ch/schweiz/news/story/Elf-Fakten-ueber-Muslime-in-der-Schweiz-12178273
(son erişim: 30.03.2015)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder