9 Şubat 2019 Cumartesi

Hatırımı karne ile sorma

Çocuklar birkaç gün sonra karne alacak. Karne öğrencinin sadece akademik başarısını değil; okul, öğrenci ve aile arasında kurulan çok yönlü iletişimin niteliğini de gösterir.

Karne incelemesi yapılırken öğrenciler aldığı notların dönem başında hedeflenen kazanımların ne kadarını yansıttığını, dönem boyunca üstlendiği sorumluluklarının ne kadarını yerine getirdiğini, ödev veya projelerini yaparken sarf ettiği emeğin karşılığını ne kadar aldığını, dönem içinde ne gibi hatalarının veya eksiklerinin olduğunu ve nihayet daha başarılı bir öğrenci olmak için ne gibi stratejiler uygulaması gerektiğini sorgulamalıdır. Bu sorgulama öğrencilerin kendilerini suçlamasına ve arzu edilen iyi bir karne getirilmemesi halinde suçluluk psikolojisi ile anlamsız tutumlar geliştirmesine ve nihayet okul kaygısını artırmaya neden olmamalı; sadece eksiklerin ve varsa hataların giderilerek başarının artırılması, bir sonraki dönemde öğrenme sürecine iyi bir şekilde hazırlık yapılması için yeni stratejiler geliştirmesine yardımcı olmalıdır.

Öğrencilerin yeterli çaba gösterdiği halde istenen başarıya ulaşamadığı kanaati oluşması halinde, karamsarlığa kapılmak yerine içinde bulunulan durumun gerçekçi bir şekilde ele alınması, analiz edilmesi gerekir. Öğrenciler, öğrenme süreci içinde mükemmel olmak zorunda olmadıklarını bilmeli, herkesin güçlü ve gelişmeye açık yönleri olduğunun farkına varmalıdır. Sahip oldukları fırsatları ve önlerindeki tehditleri iyi analiz etmeleri gerekir. Bu analiz sonunda karşı karşıya bulunan durumun üstesinden gelmek için öğretmeninden, aile büyüklerinden, okul psikoloğundan yardım istemeli ve verimli ders çalışma yöntem ve teknikleri konusunda kendini geliştirmesi gerekir. Tespit edilen eksikler karşısında hiçbir öğrencinin kendini kendisinden daha başarılı olanlarla yarıştırmaması, en büyük rakip olarak da bizzat kendini görmesinde yarar vardır. Her gün bir önceki güne göre daha ileri öğrenme amacını gerçekleştirmesi halinde, uygulayacağı strateji başarının anahtarı olarak görülebilir.

Veliler çocuklarının karnesini yorumlarken, kendi sorumluluklarını gözden geçirmeli; çocukların yaş grubunu, içinde bulunduğu öğrenme ortamlarını da dikkate alarak gerçekçi bir yol haritası belirlemelidir. Örneğin ergenlik dönemindeki sıkıntıların veya ilkokuldan sonraki üst öğrenim basamağına geçiş sürecinde yaşanan olumsuzlukların başarıya olumsuz yansıyacağı bilinir. Öğrencilerin üst eğitim basamağına geçerken, geçtiği üst eğitim basamağına, yeni sosyal çevreye uyum sağlarken edineceği deneyimlerin de başarıyı olumlu veya olumsuz etkileyeceği unutulmamalıdır. Her yeni başlangıç, yeni fırsatları doğurabileceği gibi tehditler de oluşturabilir. Dolayısı ile velilerin çocuklarının karnesini incelerken kendisi ile yüzleşmesi ve karnedeki notların beklentileri ile uyuşup uyuşmadığını kontrol ederken, çocuğunun okul yaşantısına ne kadar katkıda bulunduğunu da gözden geçirmelidir.

Öğrencilerin notlarının velilerin beklentilerinin çok altında olduğu durumlar, velilerin sürece hâkim olmadığını, çocukları ile ilgili etkili iletişim ortamları oluşturamadığını da gösterir. Eğer aile içi iletişim ortamı sağlıklı değilse, çocuk içinde bulunduğu çaresizliği çareye çevirecek tutum ve davranışın eksikliğini hissedecek, çareyi aile içinde aramak yerine arkadaş çevresinde arayacaktır. Anne veya babanın başarısızlıklara karşı göstereceği aşırı tepki, çocuğun okul yaşantısına ilgisizliği veya gereksiz ilgi ile çocuğun üzerinde anlamsız bir baskı kurması, çocuğun okul yaşantısı ile ilgili deneyimlerini ailesi ile paylaşmasını engelleyen nedenlerden bazıları olarak görülmektedir.

Çocuğun karne notları ne kadar düşük olursa olsun, bu notları düzeltmek için her zaman yeni bir başlangıç yapma fırsatı vardır. Karnedeki zayıf notlar hayatın sonunu getirmediği gibi, çocuğun istikbalinin karanlık olacağı anlamını da göstermez. Sorunun ortadan kaldırılması öncelikle okul, aile ve çocuk arasında kurulacak iletişiminin niteliğine bağlıdır.

Karne analizi yapılırken, okul başarısının daha düşük olduğu derslerden yola çıkılmasında yarar görülmektedir. Önce düşük not alınan derslerin tespiti yapılmalı, neden düşük not alındığına ilişkin varsayımlar sıralanmalı, çocuğun sınıf öğretmeni ile iletişim kurularak birlikte çözüm üretmeye çalışılmalıdır. Öğretmen öğrenci iletişimde duygusal veya akademik kopukluk olabilir. Takviye ders alınması gerekebilir. Verimli ders çalışma ve öğrenmeyi öğrenme konusunda yetersizlikler olabilir. Öğrencinin düşük not aldığı derslerin belli alanlarda yoğunlaştığı ve ilave derslere, etütlere rağmen belli bir düzeyin üzerine çıkarılması ihtimal dışıysa, çocuğun ilgi alanına yönelik derslerin daha fazla desteklenerek, çocuğun geleceğiyle ilgili kariyer planları bu alana yönlendirilmeli; mesleki ve teknik eğitim alanları bu ilgi alanına göre seçilmelidir.

Başarı veya başarısızlığın göreceli kavramlar olduğu unutulmamalıdır. Her öğrenci kendi içinde değerlendirilmeli, akranları ile yarıştırılarak yorgun düşürülmemelidir. Bir öğrenci birinci dönem karnesinde 4 getirmişse ve bu not ikinci dönemde 3’e, 2’ye çıkarılmışsa, bu öğrencinin gösterdiği performans olumludur.

İyi karne veya derslerden alınan yüksek notlar, çocuğun akıl ve ruh sağlığından daha önemli değildir. Başarıyı ödüllendirirken de başarısızlığı ortadan kaldıracak tedbirleri alırken de aşırıya kaçmamalıdır. Çocuğu sevgiyle bağrınıza basmanız, onu sevdiğinizi ve sevginizin karnedeki notlarla ilişkisinin olmadığını hissettirmeniz gerekir. Karşılıklı güven, sevgi ve saygıya dayalı aile içi iletişimin okul başarısına da olumlu yansıyacağı unutulmamalıdır.

Not: Bu yazı Bayern Aktüel adlı gazetede yayımlanmıştır (Sayı 27/Şubat 2019). Yazın tamamına https://bayern-aktuel.de/genel/hatirimi-karne-ile-sorma.html?fbclid=IwAR0SNx-Lk4Hx8DIqnXcczqx7TbnfHa91upd8Hp9GceC-QgTVEwezfvFmrnA adresinden erişilebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Argo Kullanımı

  Türkçede küfürle karışık sevgi, övgü ifadeleri vardır. Görünüşte çok masum gelen, üzerinde düşününce de derin anlamlar içeren kelimeleri b...