28 Ocak 2015 Çarşamba

Doğum günün kutlu olsun

Bugün sevgili oğlumun doğum günü. Ona on sekiz yaşını doldurduğu günün hediyesi olarak günler, aylar öncesi tuttuğum okuma notlarımdan (lat. corpus libris) küçük bir demet sunmak istedim. Gözümün nuruna bu gün için vermek istediğim mesajın bir kısmını burada sizlerle de paylaşmak istedim. Masal tadındaki her bir cümle, mana olarak insanı dünyanın telaşesinden koparıp ayrı bir düşünce âlemine sevk ediyor.  

Anlatılan o ki hiçbir insan, dört dörtlük değilmiş. Balıktan başkası suya doyarmış ama içimizdeki doyumsuz nefis, şükretmekten uzak yaşarmış. Masumun, çaresizin halini ve hatırını sormayan akıl sahibi her elbisesi, her şalı ipekten de olsa, hırsından ve ayıplarından temizlenemezmiş.

Boşuna uğraşmayın, erenlerin tavsiyesine göre, etrafta arz-ı endam eden kerameti kendinden menkul, aslında kifayetsiz muhteris, sonradan görme şer, şeytan, şımarık ve şarlatanların ne önüne geçilir ne de arkasından gidilirmiş. Nitekim önünden gidersen ısırır; arkasından gidersen tepermiş. En doğrusu bunların şerrinden uzak durmakta; her daim akıllı, faydalı, verimli düşünmekte ve faydalı ilimlerle meşgul olmakta sayısız faydalar varmış.

Bütün hesapların dünyevi ölçü ve tartıları aşıp, bambaşka bir zamana ve mekâna havale edildiği sürece girilmeden önce, dostun ışığını hem önümüze hem de arkamıza alırsak, yolumuz aydınlığa kavuşur; rahata erermişiz. Şer şeytanlarda böyle bir ışık bulunmazmış. Bunlarda bulunan benlik, bizlik ve şahsi menfaatleşme hırsı zaten kurulacak dostluklara da engel olurmuş.

Bu arada iyi, güzel ve doğru davranışa sahip olmak, ancak gönül temizliği ile mümkünmüş. Cenab-ı Hak bir insanın –yarattığı kulunun- önce bilinçli olarak yaptığı eylemine, bu eylemin amacına, kalbine, gönlüne, düşüncesine bakar; hayır ve şer torbasını ona göre boynuna asarmış. Bu nedenle, ciğer makamından kopan nefes hiçbir engelle karşılaşmadan hançereden geçip, artık ruhun da bedenin de taşıyamadığı yangını dışarı taşırıp, bir yanardağ infilâkıyla "Ah!" diye püskürtmeden önce nefsimize söz geçirmemiz, terbiye etmemiz lazımmış. Köpeğin kemiğe, sülüğün kana âşık olduğu gibi, yaramaz insanlar da belayı davet etmekten ne usanır ne de utanırmış.

İş içten geçip, artık acının dünya kelamına çevrilmesinin mümkün olmadığı bir zaman dilimi gelip kapıyı çalmadan âh almamak; sevgisi kin, kini sevgi olanlardan uzak durmak; mazlumun sözünün bittiği yerde, evrenin mütemmim cüzlerini içine alan ve arşı alayı titreten ahını almamak lazımmış. Çünkü can boğaza, bıçak kemiğe dayandığında çıkan son nefesteki âh'ın da Hu’ya giden, hüvel baki bir sahibi varmış.

Cenab-ı Hak kendine mülâkî olmadan önce hiç kimsenin yolunu yolsuza; soyunu soysuza düşürmesin.

Yolun ve bahtın açık; doğum günün kutlu olsun!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Argo Kullanımı

  Türkçede küfürle karışık sevgi, övgü ifadeleri vardır. Görünüşte çok masum gelen, üzerinde düşününce de derin anlamlar içeren kelimeleri b...