9 Kasım 2018 Cuma

Eğitimli insanın değeri


Kadim kültürümüz der ki; "kem âlât ile kemâlât olmaz." Günümüz Türkçesindeki karşılığı "sıradan aletlerle mükemmellik yakalanmaz." demektir. Bu yolla olsa olsa vasat, yani ortalama olan yüceltilir, vasat zorlandığında, yarım debriyaj ile rampa çıkmaya çalışan araç gibi patinaj yapılır. Patinaj ile çıkılmaya çalışılan rampadan bazen düzlüğe çıkılır; bazen de motor yanar; araç yola çıkılan noktadan daha geri gider. Zararın telafisi pahalıya mal olur. Onun için araç satın alanlar önce “Beygir gücü ne kadar?” diye sorar. Kimse aldığı arabanın arkadaş sohbetlerinde maytaba alınmasını istemez; aksine iftihar vesilesi olsun ister. Bu insan hayatı için de böyledir. Uluslararası milletler cemiyetinde rekabet edebilmek için hedefimiz; sıradan, vasat insanlar değil; üstün nitelikli insan gücü yetiştirmek olmalıdır. Bu da eğitime önem vermek, eğitimli insana değer vermekle mümkün olur.

Eğitimi ekonomiden ayrı düşünmek mümkün olmaz. Ekonomik açıdan bakıldığında, iki değerden söz edilir. İngiliz ekonomist Adam Smith kullanım ve değişim değeri olmak üzere iki ayrı ekonomik değerden söz eder. Smith, bu ayrımı yaptıktan sonra kullanım değeri üzerinde fazla durmaz, hatta bunun değişim değeri için bile gerekli olmadığını savunur. Smith, konunun anlaşılabilmesi bakımından elmas ve su örneğini verir. Elmasın fiyatı çok pahalıdır, değişim değeri (Smith buna gerçek fiyat der) çok yüksektir. Fakat buna rağmen elmasın günlük hayatta kullanım değeri yok denecek kadar sınırlıdır. Suda ise bu durum tam tersinedir. Su çok yüksek bir kullanım değerine sahiptir, çünkü susuz yaşamak mümkün değildir. Burada suyun kullanım değeri, elmasın değişim değerine göre çok düşüktür. Kullanım değerinin ölçüsü fayda, değişim değerinin ölçüsü ise emektir. Başka bir deyişle, o malın gerçek fiyatı yani değişim değeri, o malı üretirken harcanan emekle ölçülür.

Konu eğitim açısından incelendiğinde, eğitilmiş insanın yetiştirilmesi için geçen zamanda harcanan emek, yani değişim değeri çok yüksektir. Ancak günlük hayatta eğitilmiş insana verilen değer adeta yok denecek kadar sınırlıdır. Hâlbuki kullanım değeri de göz önünde bulundurulmalı ve eğitimin günlük hayatta ihtiyaç duyulan su gibi, bakkaldan alınan ekmek gibi önemli olduğu unutulmamalıdır.

David Ricardo (1772-1823)  ise malları nitelikleri bakımından iki gruba ayırır. Birinci grup mallar, yeniden üretilmesi mümkün olmayan mallardır. Örneğin, kıymetli tablolar, heykeller, kitaplar, antika paralar ve pullar gibi. Bunların değeri kıt olmalarından ve bu malları satın alanların isteği ile gelirinden doğar. Bu tür malların dışında kalan mallar ise ikinci gruba girmektedir. Bu tür mallar yeniden üretilmesi emek harcanarak mümkün olan mallardır ve değişim değeri hem kıtlık derecesine ve hem de üretimleri için gerekli olan emek miktarına bağlıdır. 

Ricardo, tarihin hiçbir döneminde emeğin tek başına üretimde kullanılmadığını ve mutlaka bir araçla kullanıldığını öne sürer. Ona göre, “Herhangi bir silah olmadan ne kunduzu ve ne de geyiği avlamak mümkün olabilir; bu nedenle değişim değerleri de sadece onları yakalamak için harcanan zaman ve emekle değil, fakat aynı zamanda avcının kapitalinin, yani hayvanları yakalamak için kullandığı silahların üretimi için gerekli zaman ve emek ile birlikte belirlenir”. O halde eğitimli insanlar, toplumun değerlerini ileri taşımak, koyulan hedeflere ulaşmak, idealleri gerçekleştirmek için gereklidir. Onlara sahip çıkılmalıdır. Her bir insan özel bir değer olmakla birlikte, eğitimli insan yeniden üretilmesi kolay olmayan insandır ve kıymetli tablolar gibi ihtimam gösterilmeye değer.

Türkiye sıra dışı marka olmak istiyorsa, sıra dışı beyinler de cazibe merkezi haline gelmelidir. Tıpkı en iyi beyinlerin göç ettiği ülkeler gibi biz de beyin ekonomisinden faydalanmalıyız. Avrupalı Türklerin aklını başkalarına emanet eden bir güruha değil, aklı ve ruhuyla hareket eden, kendi olabilen ve aynı zamanda milletine aidiyet bilinci yüksek eğitimli bireyler yetiştirmesi gelecek için yegâne amaç olmalıdır.

---------
Bu çalışma Avusturya'da aylık periyotlarla  yayımlanan Haber Avrupa - Europa Journal adlı gazetenin Kasım 2018 sayısı için hazırlanmış; anılan yayın organında basılıp yayımlanmıştır. Çalışmaya internet üzerinden de
http://www.europa-journal.net/images/kolumnen/november2018/cakir112018.jpg adresinden ulaşılabilmektedir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Argo Kullanımı

  Türkçede küfürle karışık sevgi, övgü ifadeleri vardır. Görünüşte çok masum gelen, üzerinde düşününce de derin anlamlar içeren kelimeleri b...